Yazdıklarından dolayı sık sık tehdit edilen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı, Kıbrıs’taki devlet eliyle çeteleşmeyi yazdığı için suikaste uğrayalı 29 yıl oldu. Aradan geçen yıllara rağmen aydınlatılmayan bu cinayetle ilgili, ne etkili bir araştırma yapıldı ne de gerçek failler bulundu.
Ecrin Özdil
Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı, 6 Temmuz 1996 gecesi, Lefkoşa’nın Göçmenköy semtinde, evinin önünde sırtından vurularak öldürüldü. Adalı, Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’nin iç işlerine müdahale edebildiği “yavru vatanı” olmadığını savunduğu; kirli politikaların, usulsüzlüklerin üzerine giden bir gazeteci olduğu için defalarca hedef gösterilmişti. İşlenen cinayetin üzeri örtüldü, suikast dosyası ‘meydana çıkarılamadı’ olarak tasnif edildi. Kutlu Adalı cinayetinin mafya-devlet ilişkileri ile bağı, birkaç yıl önce ülkücü mafya lideri Sedat Peker’in iddialarıyla yeniden tartışıldı.
Kutlu Adalı Kimdir?
Kutlu Adalı 3 Ocak 1935’de Lefkoşa’da doğdu. Ailesi Antalya’ya göçtüğü için ilk, orta ve lise eğitimini burada tamamladı. 1954’de Kıbrıs’a döndüğünde burada yazıları yayınlanmaya başlandı. Uzun yıllar devlet memurluğu yaptı, bu süreçte Kerem Atlı mahlasıyla yazılarını yayınladı. Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonuna bağlı Nacak gazetesinde başladığı gazeteciliğe Söz, Ortam, Kıbrıs Postası ve Yenidüzen gazetelerinde köşe yazarlığı yaparak devam etti.1
Özellikle de Yenidüzen gazetesinde yazdığı 1980’li yıllarda daha eleştirel yazılar kaleme alan Adalı, eleştirileri nedeniyle dönemin siyasilerinden tepki topladığı gibi evine polis baskınları ve aramalarla karşı karşıya kaldı, mahkemelik oldu. Bu dönemde evi birkaç kez taşlandı ve kurşunlandı.2
Yazılarında özellikle ülkücü/milliyetçi “kontragerilla” ve “derin devlet” gibi karanlık yapılanmalarının Kuzey Kıbrıs’taki varlıklarını eleştiriyordu.3 Kıbrıs Sorunu’nda çözüm taraftarı yazılar kalem aldı, 1985’ten sonra Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a muhalefet eden ve Kıbrıslılık kavramını öne çıkaran köşe yazıları yazdı.
Manastır Baskını ve Sonrası
Suikastten kısa bir süre önce, Adalı’nın yazılarında yoğun biçimde yer verdiği bir konu vardı: St. Barnabas Manastırı baskını. 14 Mart 1996 gecesi, bu baskınla ilgili pek çok şey muğlaktı. Baskın sırasında manastırda bulunan tarihi eserlerin kaçırıldığı, olayın üstünün örtülmek istendiği iddiaları gündeme geldi. Kutlu Adalı bu olayı ısrarla yazdı, sorular sordu, araştırmalarını derinleştirdi. Baskını yapanlara ait iki adet resmi aracın KKTC Sivil Savunma Örgütü’ne ait olduğunu yazdı. Manastırdaki kamera kayıtlarının silinmiş olması gibi detaylar, olayın yalnızca bir kaçakçılık değil, organize bir üst örtme çabasıyla ilişkiliydi.
23 Mart 1996 tarihli köşe yazısında Kutlu Adalı, Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılmış bazı askerlerin, harekât sırasında Rumlara ait evlerden yağmaladıkları mücevher ve değerli eşyaları St. Barnabas Manastırı’na sakladıkları yönündeki iddiaları gündeme taşıdı.4 Adalı, manastıra düzenlenen gizemli baskının da bu ganimetin geri alınması amacıyla gerçekleştiğine dair söylentilerin kamuoyunda dolaştığını yazdı.
Bu haberlerinden sonra kamuoyunda oluşan merak üzerine dönemin Başbakanı Hakkı Atun olayın “askeri bir operasyon” olduğunu söylemek zorunda kaldı.5 Manastırdaki üç nöbetçiyi saf dışı edip bir odaya kilitleyen, Aziz Barnabas’ın mezarını kazan maskeli ve silahlı kişilerin neler çaldığı hiçbir zaman açığa çıkarılmadı. Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, soruşturma için görevlendirilen Adli Şube amirlerine izin vermemişti.6
Bu yazının ardından Adalı’nın üzerindeki baskılar arttı. Sivil Savunma Örgütü’nün, çalıştığı Yenidüzen gazetesini arayarak doğrudan tehditte bulunduğu bildirildi. Yakınları, cinayetten kısa süre önce Adalı’nın sürekli tehdit edildiğini ve olası bir saldırıdan endişe duyduğunu doğruluyordu. “Rum yanlılığıyla” suçlanıp tehdit edildiği mektuplardan biri, Kıbrıs Postası tarafından 2021’de yayımlandı.7
Kıbrıs’ta Derin Devlet ve Ülkücü Çeteleşme
Kutlu Adalı’nın öldürülmesi, 1990’larda Türkiye’deki devlet kademelerindeki kliklerin Kıbrıs’a taşan bir yansımasıydı. Bu dönem, Susurluk kazasıyla ifşa olan devlet-mafya ilişkisinin etkisini artırdığı yıllardı. Kuzey Kıbrıs, “denizaşırı” bankalarıyla para aklamanın birinci merkezi haline gelmiş, kumarhaneleri ve devlet eliyle yerleştirilen çetelerle kaçakçılığın, silah ve uyuşturucu ticaretinin el altından yapıldığı bir bataklığa dönüşmüştü.
Ülkücü mafya Sedat Peker, gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili yaptığı açıklamalarda, dönemin içişleri bakanı Mehmet Ağar ile eski MİT mensubu Korkut Eken’in kendisinden cinayeti gerçekleştirmek üzere bir tetikçi talep ettiğini iddia etti. Peker, bu talep üzerine kardeşi Atilla Peker’i önerdiğini ancak cinayeti onun işlemediğini öne sürdü.
Sedat Peker’in açıklamalarının ardından Atilla Peker de savcılığa verdiği ifadede bu iddiaları doğruladı. Atilla Peker ifadesinde, Kutlu Adalı’yı “uyarmak” üzere Kıbrıs’a gönderildiğini, görevlerinin “susturmak” olabileceğini ancak başarılı olamadıklarını dile getirmişti.8 Bu ifadeler, cinayetin yalnızca yerel faillerle değil, Türkiye merkezli bir planlamayla gerçekleştirildiğini gösteriyordu. Ancak bu itiraflara rağmen hukuki bir adım atılmadı; yargı süreci açılmadı ya da ilerletilmedi. Zira mesele, sadece bir cinayet değil; devletin içindeki ülkücü-mafya-çeteleşmesinin bu denli güçlenmesiydi.
- http://www.cypnet.co.uk/ncyprus/literature/adali.html ↩︎
- Bozkurt, İsmail (2019). “Kutlu Adalı”. Bozkurt, İsmail; Karakartal, Oğuz (Ed.). Kıbrıs Türk Edebiyatı Tarihi (1571-2017). 2. Ankara: Kıbrıs Türk Edebiyatı Araştırma ve Tanıtma Projesi. ss. 329-333. ↩︎
- https://www.birgun.net/makale/kutlu-adali-cinayeti-kibrista-bir-beyaz-toros-510329 ↩︎
- https://www.evrensel.net/habers/494003/kutlu-adali-cinayetinin-27-yili-faili-mechul-degil-faili-meshur-cinayet ↩︎
- https://www.evrensel.net/haber/437235/kutlu-adali-kimdir-kutlu-adali-cinayeti-nedir ↩︎
- https://www.gazeteduvar.com.tr/kutlu-adali-cinayetinin-perde-arkasi-bir-manastir-baskini-ve-bir-aydinin-katli-haber-1523320 ↩︎
- https://haber.sol.org.tr/haber/sorusturma-baslatilmisti-kutlu-adaliya-yazilan-tehdit-mektubu-ortaya-cikti-306314 ↩︎
- https://gazeteoksijen.com/turkiye/kutlu-adali-cinayeti-sedat-peker-atilla-peker-ve-korkut-eken-hakkinda-kktcye-giris-yasagi-ve-tutuklama-karari-197305 ↩︎