Cumartesi, Kasım 22, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Lenin Terazisi

Cem İnan Cem İnan
19 Kasım 2025
Yazı
Lenin Terazisi

Bugün dünya yine hızla bir “topyekûn savaşa” doğru sürükleniyor gibi görünüyor. Bunun bölgesel savaşlar biçiminde mi kalacağı yoksa yeniden bir dünya savaşına mı dönüşeceğini bugünden kestirmek oldukça zor. Diğer taraftan gericilikte çarlığı aratmayan bir karşı-devrim iktidarı ülkemize çöreklenmiş durumda. Fakat aynı oranda gelecekten umutlu olmak için de gerekçelere sahibiz. Çünkü ihaneti iyi tanıyoruz ve Lenin terazimiz var!

Cem İnan

Lenin büyük bir iş yapmıştır.

Henüz Birinci Savaş’a birkaç yıl varken, kimsenin yakın bir gelecekte büyük bir savaşın patlayacağından şüphesi yoktu. O nedenle II. Enternasyonal, neredeyse kurulduğu tarihten (1889) itibaren savaş konusunda dünya sosyalistlerinin takınması gerektiği tavır konusunda tartışmalar yürüttü. Elbette Birinci Savaş yaklaştıkça bu tartışmalar da şiddetlendi.

Örneğin, dönemin sosyal demokrat partileri parlamentoda yer almaya başlamıştı ve önemli konulardan biri “savaş bütçeleri” konusunda takınılacak tavırdı. 1900 yılında Paris’te yapılan toplantının gündemlerinden biri buydu. Rosa Luxemburg tarafından sunulan kararla, “parlamentodaki sosyalist temsilcilerin, askeri seferler konusundaki her türlü bütçeye karşı oy kullanmasının gerekliliği”1 vurgulanmıştı.

1905 Rusya-Japonya savaşıyla başlayan süreç, II. Enternasyonal’in önüne savaş karşısındaki tutumun daha da inceltilmesinin gerekliliğini ortaya çıkardı. 1907 yılında gerçekleştirilen Stuttgart Kongresi, bu açıdan önemli bir eşikti. Savaş durumunda sosyalistlerin takınması gereken tutum kongrenin ana konusuydu. Bebel tarafından okunan karar önerilerinde, savaşın durdurulması için sosyalistlerin yapması gereken genelgeçer ifadeler yer alıyordu. Lenin, Rosa Luxemburg ve Martov, önemli bir değişiklik önerisi sundular: “Savaş patlak verdiğinde, sosyalistlerin ödevi yalnızca savaşa son verdirmek değil, savaşın yarattığı krizden kapitalist sistemin bütününün iflasını hızlandırmak için yararlanmak olduğu”ydu.2 Öneri oy çokluğuyla kabul edildi. Aynı karar 1912 Basel kongresinde de tekrar edildi.

Bu tartışmalar bir biçimde Birinci Savaş’ın ön gününe kadar devam etti. Çeşitli sözler verildi, kararlar alındı ve “beklenen savaş” nihayet gelip kapıyı çaldı. İşte tam o anda, dünya sosyalist hareketi, tarihinin gördüğünü en büyük ihanetle karşılaştı. Ruslar (ve Sırplar) dışında II. Enternasyonal’in büyük partilerinin tamamı doğrudan ya da dolaylı olarak kendi ülkelerinin yanında yer aldı.

İhanet büyüktü, aniydi ama temelsiz değildi.

 II. Enternasyonal’in ana eğilimi hep, batı parlamentarizminin deneyim ve faaliyetlerine indirgenmişti. Bunun ötesine geçen bir ufku neredeyse hiçbir zaman olmadı. Yakın bir olasılık olarak devrimden söz etmek, ajitatif sözlerin arasında söylenmiyorsa eğer, gereksizdi. 

Lenin bunun oldukça farkındaydı. O nedenle ısrarla “devrimin güncelliğini” dayattı. Başından sonuna kadar Lenin’in II. Enternasyonal mesaisi aslında bunun üzerine kuruludur; devrimden kaçanlara ısrarla devrimi hatırlatmak.

Üstelik Lenin’in bu mücadelesi yalnızca reformistlerle sınırlı değildi. “Ortodoks Marksistler” de bu açıdan Lenin’in karşısındaydı. Kautsky örneği iyi bilinir fakat örnek olsun, Rosa Luxemburg da savaş tartışmaları haricinde Lenin’in çoğunlukla karşısında yer almıştır. 

Tüm bu eğilimlerle birlikte düşünüldüğünde, II. Enternasyonal aslında herkesin gerçekleşeceğini bildiği bir ölümün öyküsüdür. Birinci Savaş ise buna nihai noktayı koymuştur. Cenazeyi kaldırma görevi ise, biraz vakit alacak olsa da elbette Lenin’e düşmüştür.

***

Birinci Savaş öncesinde herkesin bir savaşı beklediğini söyledik. Fakat savaşın ölçeği ve yarattığı yıkım düşünüldüğünde, aynı zamanda kimsenin tahmin edemeyeceği de bir savaştı. Daha önce dünya ölçeğinde hiçbir savaş bu kadar geniş bir coğrafyaya yayılmamış, hiçbir savaşta bu kadar çok ölüm ve yıkım olmamıştı. 1914 senesi dünyayı geri dönüşü olmayacak biçimde bir altüst oluşun kıyısına getirdi. Yeni durumun büyüklüğü, görevlerin de büyüklüğünü getirecekti.

Lenin, sistemin büyük bir krizi nedeniyle başlayan savaşın krizi çözmeyeceğini aksine daha da derinleştireceğini görüyordu. O nedenle sosyal demokrasinin ihaneti onun açısından daha yaralayıcı oldu.  Devrimci durum kapıdaydı fakat herkes ısrarla devrimden kaçışın yolunu yapıyordu.

Savaş durumu, ki bu savaş daha önce tarihte eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir savaşsa, oldukça zor bir siyasal zemin yaratır. Burada doğru hamleler yapmak, siyasal yaratıcılık kadar yoğun bir kararlılık ve sebat da gerektirir. Üstelik “ateşi ve ihaneti görenler” için bunun ayrı bir zorluğu da vardır. Lenin (ve elbette Bolşevikler), savaş yılları boyunca işte böylesi bir zeminde hareket etmişlerdir. 

Fakat önde gelen Menşevik liderlerden Fyodor Dan’ın Lenin hakkında çok haklı bir serzenişte dediği gibi: “Günün yirmi dört saati boyunca devrimle uğraşan, devrimi düşünen ve hatta sadece onun hayalini kuran başka bir kimse yoktur. Böyle bir adamla nasıl baş edebilirsiniz?”3

Köşe yazısının sınırları gereği, savaş yıllarındaki Bolşeviklerin siyasal stratejilerini aktarmamız mümkün değil. Fakat bir noktayı vurgulamak gerekir; bütün bu süreç boyunca Lenin’in siyasetine rengini çalan tek şey “devrimin güncelliği”dir. Devrimin kantarında tartılmayan hiçbir sürecin başarı şansı yoktur.

Örneğin, emperyalist savaşın taraflarından birisinin kazanmasının “daha iyi” olduğunu düşünerek ona taraf olanlar olduğu gibi, ki sosyal demokrasiyi ihanete götüren süreç budur, diğer tarafta savaşları kategorik olarak reddeden görüşler de çıkmaktadır. İlki ihaneti doğruyorsa, ikincisi de günün görevlerini ıskalayan bir idealizm ve gerçeklikten kopukluğu doğurur. Lenin’in sorunu kavrayışı hep bunun ötesindedir. O emperyalist savaşı, tarihsel krizi daha da derinleştiren bir devrimci olanak olarak kurgular. O yüzden slogan “silahsızlanma” değil “emperyalist savaşı iç savaşa çevirmek”tir. Leninistler savaş boyunca, savaş ile devrim arasındaki bağı hiç yitirmedikleri için, yer yer yalnızlaşsalar da günün sonunda hep aynı yere vuran bir devrimci siyasetin olanaklılığını göstermişlerdir. Sorun daima savaş ve devrim arasındadır.

Buna Lenin terazisi de diyebiliriz. Bir tarafta emperyalist savaş, otokratik yönetim veyahut gericilik varsa diğer tarafta devrim vardır. Bunlar devrim fikrinin rafa kaldırılacağı istisnalar değil, devrimci durumun zeminini yaratan krizlerdir.

Lenin gerçekten de büyük bir iş yapmıştır.

***

Bugün dünya yine hızla bir “topyekûn savaşa” doğru sürükleniyor gibi görünüyor. Bunun bölgesel savaşlar biçiminde mi kalacağı yoksa yeniden bir dünya savaşına mı dönüşeceğini bugünden kestirmek oldukça zor. Diğer taraftan gericilikte çarlığı aratmayan bir karşı-devrim iktidarı ülkemize çöreklenmiş durumda. Fakat aynı oranda gelecekten umutlu olmak için de gerekçelere sahibiz. Çünkü ihaneti iyi tanıyoruz ve Lenin terazimiz var!

Gerisi ise siyasal yaratıcılığın, kararlılığın ve mücadelenin konusu.

NOTLAR:

  1. Patricia Van Der Esch, İkinci Enternasyonal 1889-1923, Yordam Kitap, s. 126. ↩︎
  2. A.g.e., s. 221. ↩︎
  3. Christopher Hill, Lenin ve Rus Devrimi, Kor Kitap, s. 41. ↩︎
Cem İnan

Cem İnan

Diğer içerikler

ABD Suriye’de yaptırımları kaldırıp Şam’da askeri üsse çökecek
Yazı

ABD Suriye’de yaptırımları kaldırıp Şam’da askeri üsse çökecek

ideo
10 Kasım 2025
Adil oyun çoktan bitti: Hakemlerin bahis skandalı ne anlama geliyor?
Yazı

Adil oyun çoktan bitti: Hakemlerin bahis skandalı ne anlama geliyor?

Serkan Yücel
3 Kasım 2025
Taşı toprağı altın ama yabancıya ait…
Yazı

Taşı toprağı altın ama yabancıya ait…

Serkan Yücel
7 Ekim 2025
Susacağız, samimi olacağız, kendi işimize bakacağız
Yazı

Susacağız, samimi olacağız, kendi işimize bakacağız

İnönü Alpat
5 Ekim 2025
İktidar içi çatlaklar: Halk kime güvenmeli?
Yazı

İktidar içi çatlaklar: Halk kime güvenmeli?

Deniz Ali Gür
2 Ekim 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

© 2024 ideo