ABD Adalet Bakanlığı, eski CIA ve FBI direktörlerine yönelik yürüttüğü cezai soruşturmayı sürdürüyor. Gözler, 2016 seçimlerine dair hazırlanan istihbarat raporundaki olası usulsüzlüklerde.
Kerem Gümre
2016 başkanlık seçimlerinin ardından hazırlanan ve Rusya’nın seçimlere müdahalede bulunduğu yönündeki iddiaları konu alan istihbarat raporu, John Brennan ve James Comey hakkında yürütülen yeni soruşturmanın merkezinde yer alıyor. Soruşturma kapsamında, söz konusu belgelerin hazırlanışı ve içeriğinde görevin kötüye kullanımı iddiaları araştırılıyor.
Özellikle raporda yer verilen ve güvenilirliği uzun süredir tartışma konusu olan “Steele Dosyası” adlı belge, Brennan’ın bu belgeyi istihbarat değerlendirmesine bilinçli olarak dahil ettiği yönündeki iddialarla gündemde. Bazı bilgilerin bilinçli şekilde ön plana çıkarıldığı, bazı kritik verilerin ise örtbas edildiği öne sürülüyor.
Soruşturma henüz erken aşamalarda ve resmi olarak herhangi bir dava açılmış değil. Adalet Bakanlığı, sürecin devam ettiğini bildirirken, soruşturmanın ilerleyişine dair ayrıntılı bilgi vermekten kaçınıyor.
Seçim süreci yıllardır tartışma konusu
2016’daki seçim süreci, Donald Trump’ın sürpriz zaferiyle sonuçlanmış, Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği yönündeki iddialar kamuoyunu uzun süre meşgul etmişti. Bu süreçte başlatılan soruşturmalar, Amerikan iç siyasetinde derin kutuplaşmalara neden olmuş; FBI ve CIA gibi kurumların tarafsızlığı sorgulanır hale gelmişti. Bugün yürütülen soruşturma, aslında bu geçmiş tartışmaların doğrudan bir uzantısı.
Bu gelişmeler, ABD’de istihbarat kurumlarının siyasi etkilerden bağımsız hareket etmesi gerektiğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Pek çok kaynak, böyle soruşturmaların kurumların ABD kamuoyundaki güvenilirliğine etkisinin önemine dikkat çekiyor.
Süreç nasıl başladı?
Soruşturmanın fitilini, Trump döneminde göreve getirilen CIA Direktörü John Ratcliffe’in hazırladığı iç değerlendirme raporunun FBI ile paylaşması ateşledi. Raporda, istihbarat sürecinde bazı yönlendirmeler yapıldığına ve tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğine dair bulgulara yer verildi.
Brennan, soruşturmaya dair bilgilendirilmediğini ve kendisiyle resmi bir temas kurulmadığını açıkladı. Comey ise kamuoyuna herhangi bir açıklamada bulunmadı.
İstihbarat kurumları ile Adalet Bakanlığı arasındaki ilişki, ABD’de genellikle karmaşık ve hassas bir denge üzerine kurulu. Bu tür soruşturmalar, kurumlar arasındaki iş birliği ve güvenin sınanmasına yol açabiliyor.
Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor
ABD Adalet Bakanlığı, her iki isim hakkında halen resmî bir suçlama yöneltmiş değil. Soruşturmanın aktif olarak sürdüğü belirtiliyor; ancak içerikle ilgili kamuoyuna detay verilmiş değil. Adalet Bakanlığı yetkilileri, sürece dair yorum yapmaktan kaçınıyor.