Halk TV’nin son transferlerinin Ekrem Açıkel ile İsmet Berkan olduğunu öğrendik. Pislik karıştıranlar nedir, bilir misiniz?
Halk TV’nin son transferlerinin Ergenekon’dan Balyoz ve Fenerbahçe operasyonlarına tüm kumpasları açık açık savunan Ekrem Açıkel ile Ergenekon’da gene yetmez, yetmez, bu daha Küçük Ergenekon, Büyük Ergenekon’a kadar uzanmak gerek diyen, “Kabataş Yalancısı” ünvanıyla anılan İsmet Berkan olduğunu öğrendik. CHP İstanbul Sözleşmesi’ne karşı partilerle ittifak kurarken çok mu diyebilirsiniz. Çok… Pislik karıştıranlar nedir, bilir misiniz?
Pislik karıştıranlar, İngilizce’de “muckrakers”, medyanın gerçekten haber verme işlevi gördüğü eski dönemlerden kalma bir isim ve muckraker’lar son gerçek gazeteciler kuşağı olarak kabul ediliyor. Hikayesi şu: Yirminci yüzyılın başında Amerika tekelleşme yolunda hızla ilerlerken, henüz bağımsız ve bugüne kıyasla küçük gazetelerde çalışan Ida Tarbell, Lincoln Steffens gibi efsanevi gazeteciler bu tekellerin yolsuzluklarını, devlet görevlileriyle kurdukları kirli ilişkileri olanca çıplaklığıyla yazmaya başladılar. Yazdıkları elbette büyük ilgi gördü. Tekeller bu gazetecilerden kurtulabilmek için her yolu denediler: rüşvet, tehdit, saldırı, gazetelere verdikleri reklamları kesmeler. Bu gazetecilere “pislik karıştıran” adını veren de tekeller oldu, “muck” dışkı anlamına geliyor, “rake” ise tırmık. Dolayısıyla kibarca pislik karıştıranlar dediğimiz söz aslında dışkı tırmıklayan anlamına geliyor; tekeller bu hitapla gazetecileri gözden düşürmeyi umdular.
Muckraker adı tuttu, ama kahraman bir gazeteciler kuşağını anmak için kullanıldı. Tekellerin göz korkutma yöntemleri ise tutmadı. Peki, tekeller sorunlarını nasıl çözebildiler dersiniz? Gazeteleri satın aldılar sonunda.
İşte bu yüzden bugün her çizgiden ana akım medya bir haber verme değil, manipülasyon aracıdır. Noam Chomsky’nin ünlü sözüyle bir “rıza üretme aracı”. Peki Halk TV bu yeni transferleriyle neye rıza üretme peşinde?
Bu soruyu unutmayalım, ama durum başka soruları da sormaya çağırıyor. Bu sitede Okan İrtem son yazısında Altılı Masa’nın, 2002 AKP-liberal ittifakı çizgisine ne denli yakın düştüğüne dikkat çekti. Ardından Sait Çakır, bugünkü yazısında Bilge Yılmaz’ın ekonomi programını 2003 AKP’sinin izlediği ekonomi programından ayırmanın güçlüğünü yazdı. CHP, Altılı Masası ile 2002 AKP’si olmaya soyunmuş görünürken, Halk TV de buna mı hazırlanıyor, yoksa daha da ileri gidip 2007 AKP’liğine mi yelken açıyor? Hal bunlardan biriyse, cumhurbaşkanlığından düştüğünde işsiz kalacak Erdoğan’ı işe almayı da düşünür mü acaba?
Deniz Hakyemez