Salı, Temmuz 8, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

İç cephenin tahkimi ve siyasal mücadele

Özgür Tekin Özgür Tekin
7 Temmuz 2025
Editörün Seçtikleri, Yazı
İç cephenin tahkimi ve siyasal mücadele

Önümüzdeki süreçte devrimcilerin görevi de, mevcut siyasi kriz uğrağına ilişkin devrimci çözümleri merkeze alan bir programatik hattın toplumsal düzlemde de karşılık bulmasına odaklanmak.

İktidar blokunun iç cepheyi güçlendirme üzerine kurduğu söylem ile 19 Mart’tan bu yana attığı adımlar arasında tutarsızlık olduğu varsayımını terk etmek gerekiyor.

Dış politikadaki gerilim ve sıkışmaların arttığı bir dönemin içerideki gerilimi düşürerek ülkenin ortak çıkarlarını öne çıkaracağı gibi bir beklentinin gerçeklikle uyuşmadığı açık. Her şeyden önce, etrafında buluşulacak ortak çıkarın ne olduğunun belirlenmesi bile doğrudan doğruya siyasetin ve ideolojik mücadelenin konusu.

İç cepheyi tahkim etme stratejisi ile AKP-MHP cephesinin yapılan açıklamalar da bu gerilimin düşmesi beklentisinin altının boşluğuna işaret ediyor.

İktidar bloku temsilcileri bu stratejiyi ilk kez dile getirdiği günden bu yana kapsama ve dışlamayı birlikte yürüten bir tarz izlediler. İç cephe kavramını yalnızca birlik düzlemini değil aynı zamanda bahsedilen cephenin dışında kalacak unsurlara yönelik saldırganlığın zeminini de hazırlayacak biçimde kullandılar.

Zaten “cephe” kavramının tercih edilmesi bile başından itibaren içerinin de bir çatışma düzlemi olarak görülmesinin ipuçlarını veriyordu. Dış siyasetteki gerilim iç cephedeki çatışma yükünü düşürmeyi ve aynı anlama gelmek üzere iç cepheyi sadeleştirmeyi gerekli kılıyordu. Bu sadeleşme, bazı çatışma başlıklarını uzlaşma yöntemiyle rafa kaldıran bir kapsayıcılıkla bazı başlıkları zor yoluyla gündemden düşüren bir saldırganlığın birlikte ilerlemesi anlamına geldi.

Örnek vermek gerekirse, 19 Mart hamlesi ile İmralı Süreci birbiriyle çelişmek bir yana “İç cepheyi güçlendirme” stratejisinin birer uzantısı olarak anlam kazandı.

AKP ve MHP’nin bu yaklaşımı siyasetin kurallarını kavrayamayan bir irrasyonaliteye de işaret etmiyor. Aksine, karşı devrimci dönüşümün mantığıyla tutarlı.

Dış eksende gerilim ve çelişkilerin birikmesinin içeriye yansıması bir siyaset dışı momente değil aksine siyasetin daha da yoğunlaşacağı bir dönemece işaret ediyor. Bu durumun ana nedenlerinden biri, dışarıdaki birikmenin potansiyel kriz dinamikleri üzerinde hem tetikleyici bir role sahip olması hem de mevcut gerilim ve boşluklar için bir çarpan etkisini ifade etmesi.

Bahsettiğimiz tablo yalnızca iktidar için değil AKP-MHP blokunun karşısında yer alan aktörlerin de toplumun geniş kesimlerine siyasal olarak seslenmesinin önünü açan bir karaktere sahip. İktidar bloku, içerisinden geçilen sürecin bu karakterini kavradığı için siyasal alanı daraltmak için çabalıyor.

Siyasal alanı daraltma çabasının bir diğer önemli sonucu, AKP karşıtı geniş kesimlerin sorunların köklerine inmeyen sınırlı bir demokrasi programının peşinden sürüklenme riski.

Bundan önce örneklerini Millet İttifakı, Altılı Masa gibi isimlerle defalarca kez deneyimlediğimiz bu içeriksiz demokrasi cephesi stratejisinin bugüne kadarki tek sonucu en zayıf olduğu anlarda bile iktidara yeni zaferler hediye etmek oldu.

Liberallerin ve muhalefet cephesindeki AKP artıklarının iddialarının aksine AKP’nin ülkeyi içerisine sürüklediği temel sorunlardan hiçbirine odaklanmayarak sadece demokrasi talep etmek muhalefeti genişletmek bir yana aksine daraltıcı bir sonuç verdi. Dahası, siyasal konuların çevresinden dolanan bu siyaset tarzı mevcut taraflaşmaları da gevşetmek yerine daha da katılaştırdı.

Bahsettiğimiz yanılgıya yalnızca düzen muhalefeti aktörleri sürüklenmedi. AKP-MHP blokuna karşı en geniş demokrasi cephesini oluşturma söylemi sosyalistler içerisinde de uzunca bir süredir destek buluyor.

Bu yaklaşım, yalnızca sosyalistleri bağımsız bir siyasal aktör olmaktan çıkarmakla kalmadı, ülkenin içerisinde bulunduğu çok boyutlu kriz konjonktüründe biricik çözümü ifade eden devrimci önerilerin de rafa kaldırılması anlamına geldi.

Toplumun siyasete açıklığının arttığı dönemlerde kazanmanın yolu gerçek sorunlara gerçek çözümler üretmeye dayalı siyasal önerilerden ve bu önerilerin içerisine yerleştiği bütüncül bir yaklaşımdan geçiyor. Devrim ve devrimcilik de bu anlamıyla siyaset sonrasına ilişkin uğraklara değil siyasal sorunların gerçek çözümlerine denk düşüyor.

Siyasetin nabzı yükseldiğinde elimizdeki en etkili müdahale aracı yine siyaset. Siyasal kriz dönemeçlerinde, karşı tarafın insafa gelmesi beklentisine yaslanan ya da farklılıkların silikleştirildiği ve dolayısıyla siyasal olarak ne dediği anlaşılmayan birlikteliklere dayalı tüm stratejiler etkisizliğe mahkum.

Önümüzdeki süreçte devrimcilerin görevi de mevcut siyasi kriz uğrağına ilişkin devrimci çözümleri merkeze alan bir programatik hattın toplumsal düzlemde de karşılık bulmasına odaklanmak.

Özgür Tekin

Özgür Tekin

Diğer içerikler

Beştepe’nin Mecelle’yle sınavı
Yazı

Beştepe’nin Mecelle’yle sınavı

Barış Zeren
7 Temmuz 2025
Hain…
Yazı

Hain…

Ercan Bölükbaşı
30 Haziran 2025
‘Keko terörü’ söylemiyle gizlenen gerçek: Mafya, turizm, emperyalizm
Yazı

‘Keko terörü’ söylemiyle gizlenen gerçek: Mafya, turizm, emperyalizm

Erkin Öncan
18 Haziran 2025
Çözüm neden sosyalizmde?
Editörün Seçtikleri

Çözüm neden sosyalizmde?

Deniz Ali Gür
14 Haziran 2025
Devrimci siyaset üzerine
Editörün Seçtikleri

Devrimci siyaset üzerine

Özgür Tekin
11 Haziran 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

Takipte kalın

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

© 2024 ideo