Cumartesi, Temmuz 12, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Rusya’ya karşı Avrupa silahlanmasında yeni adım: Türk ve Norveç şirketleri barutu birlikte dolduracak

Erkin Öncan Erkin Öncan
11 Temmuz 2025
Genel
Rusya’ya karşı Avrupa silahlanmasında yeni adım: Türk ve Norveç şirketleri barutu birlikte dolduracak

Türkiye’nin ‘Avrupa güvenlik mimarisi’ olarak adlandırılan yeni savaş hazırlığındaki yeri, ekonomik ve stratejik açıdan giderek güçleniyor. Her gün daha fazla Türk şirketi, Avrupalı ortaklarıyla projeler geliştiriyor, barut dolduruyor, ekipman satıyor. Elbette hepsi ‘NATO’nun huzurunda’…

Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç’in oluşturduğu Kuzey Savunma İşbirliği (NORDEFCO), ‘ulusal savunma kapasitelerini güçlendirmek’ adına yeni adımlar atıyor. 

Bu kapsamda, özellikle Danimarka’daki Elling fabrikasında, özellikle 155 milimetre topçu mühimmatları için patlayıcı dolumu yapılacak bir tesis kurulacak. Burada TNT, IMX-101 ve IMX-104 gibi hem geleneksel hem de yüksek tahrip gücüne sahip yeni nesil patlayıcıların dolumu gerçekleştirilecek. Tesis, ‘yüksek otomasyonla’ çalışacak ve mühimmat üretiminde ileri teknoloji kullanacak.

Söz konusu ‘ileri teknoloji’ ihtiyacının asıl nedeni ise, inovasyondan ziyade, Ukrayna’ya yapılan askeri destek ve mühimmat tedariki ihtiyacının artması. 

Danimarka hükümeti, Elling’deki fabrikasında kendi mühimmat üretimini yeniden canlandırmak için Norveç merkezli savunma şirketi Nammo ile iş birliği yaptı.

İşte Türkiye tam bu noktada devreye giriyor. Nammo, bu görevin üretim süreçlerini yürütmek üzere gözünü Türkiye’ye çevirdi, Türk savunma şirketi Repkon’la anlaşma imzaladı.

Anlaşmaya göre, mühimmat dolumunu yapacak tesisi Repkon kuracak. ‘Çalışma prensibi’ ise az insan gücü, yüksek otomasyon. 

Çok bilinmeyen Türk şirket

Son dönemde ABD, Almanya, İspanya, Ukrayna, Pakistan ve Azerbaycan gibi ülkelerle mühimmat üretim hatları kurmak üzere sözleşmeler yapan Repkon, adı Baykar kadar duyulmasa da, özellikle patlayıcı dolum teknolojisi alanında önde gelen firmalardan biri. Bu şirket ayrıca, son dönemde Avusturya, İtalya ve İsviçre’de faaliyet gösteren Bowas şirketini de bünyesine kattı. 

Bu şirket, yüksek hassasiyetli metal şekillendirme teknolojileri konusunda da uzman şirketlerden biri. Savunmayla birlikte otomotiv, havacılık, uzay ve petrol sanayilerinde de faaliyet yürütüyor. 

Şirketin en önemli özelliği ise, uzun yıllardır faaliyette olmasına ve uluslararası alanda ABD başta olmak üzere ciddi yatırımlara sahip olduğu halde, ‘özel bir şirket’ olarak çok gündeme gelmemesi.

Gölgede kalan konumuna rağmen Repkon, metal parça üretiminden patlayıcı üretimine ve dolum işlemlerine kadar tüm süreçleri tek elden yürütebilen dünya çapında nadir firmalardan biri.

Repkon’un ‘başarılarının’ ne düzeyde olduğunu anlamak için geçen seneye dönelim. Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte dünya genelinde 155 milimetre top mermisine olan talep önemli ölçüde artınca, ABD Savunma Bakanlığı, Teksas’ta yeni bir üretim hattı kurma kararı alarak, buradaki ihaleyi de Repkon’a verdi.

ABD’nin 155 milimetre top mermisi ihtiyacının yüzde 30’unu karşılaması beklenen Repkon USA’in ayrıca, Kentucky’de 435 milyon dolarlık yatırımla bir TNT üretim tesisi inşa edeceği iddiaları da basına yansımıştı.

Yani bir diğer deyişle, ABD’nin başta Ukrayna sevkiyatları olmak üzere dünya çapında yürüttüğü askeri operasyonlarda kullanılan mühimmatın önemli bir kısmı, Türk Repkon şirketi tarafından hazırlanıyor. 

Nammo’yu nereden biliyoruz?

Başa dönelim. Repkon’la anlaşma sağlayan Nammo (Nordic Ammunition Company) ise, Norveç’ten Raufoss, Finlandiya’dan Patria ve İsveç’ten Celsius AB şirketlerinin cephane faaliyetlerinin birleşmesiyle, 1998 yılında kurulan Norveç-Finlandiya savunma ve havacılık şirketi. Şirketin mülkiyeti yüzde 50 oranında Norveç Ticaret, Sanayi ve Balıkçılık Bakanlığı’na, kalan yüzde 50’si ise devlete ait Patria’ya ait. Bu arada Patria şirketinin yüzde 50.1’i ise, Finlandiya devletine bağlı.

Baltık ve Kuzey Avrupa’dan mütevellit bu ‘çok uluslu’ şirket, küçük, orta ve büyük kalibre askeri cephane, roket motorları, omuzdan atılır silah sistemleri, demilitarizasyon ve hareketli mühimmat imha operasyonlarında kullanılan araçları üretiyor.

Şirketin CEO’su Morten Brandtzæg, basına yaptığı açıklamalarda, ‘hala barış dönemi zihniyetinde’ oldukları iddiasıyla Avrupalı siyasetçileri eleştiren, savaş isteklisi bir savunma patronu. 

Brandtzæg daha da ileri giderek, ABD’de başkana şirketleri kamuya ait sözleşmelere öncelik vermeye zorlayabilme yetkisi tanıyan Savunma Üretim Yasası’nın (Defense Production Act) benzerini Avrupa için istemişti:

“Kriz zamanlarında, Avrupa’daki savunma üreticilerinin üretim ekipmanlarını satın alma konusunda öncelik hakkı olmalı mı? ABD’de bu yasal olarak mümkün, ama Avrupa’da düzenlenmiş değil.”

İsrail’le yakın ilişkiler

Bu çeşit bir silah tüccarlığının yolu elbette İsrail’le de kesişecekti. Nammo’nun İsrail ordusuyla ilişkisi ise, ilk olarak 17 yıl önce, 2008’de düzenlenen ‘Dökme Kurşun Harekatı’ ile ortaya çıkacaktı. 

Gazze’de 1133 kişinin öldüğü, 4000’den fazla insan yaralandığı ve on binlercesinin yerinden edildiği bu saldırılarda, Nammo’nun ABD’deki iştiraki olan ve Arizona’da bulunan Nammo Talley’in İsrail ordusuna 28 bin M72 LAW (hafif tanksavar silahı) sattığı ve silah parçaları ve eğitim füzeleriyle birlikte toplamda 600 milyon Norveç kronu değerinde bir anlaşma yaptığı ortaya çıkmıştı. 

Nammo üretimi mühimmatlar, İsrail’in Gazze’ye yönelik güncel saldırılarında da sıkça gündeme geliyor. 

“Biz satmadık, sattıklarımız sattı”

Şirket, ürettiği mühimmatın Gazze’de kullanılması konusunda ise “Biz satmadık, sattıklarımız sattı” argümanını öne çıkarıyor. Şirket, kısmen Norveç devletine ait olsa da, farklı ülkelerin yasalarına tabi olarak faaliyet gösteren birçok iştiraki bulunuyor.

Konuyla ilgili Norveç medyasına açıklamalarda bulunan Nammo’nun iletişim direktörü Thorstein Korsvold, “Bahsi geçen silahlar ABD’de üretildi ve Amerikan yasalarına tabidir. Nammo bu silahları yaklaşık on ila on beş yıl önce Amerikan ordusuna sattı” ifadelerini kullanıyor. 

NATO standartlarına uygun üretim

Nammo’nun silah tüccarlığında tutturduğu bu dolaylı yol, NATO ile ilişkilerde de geçerli. Şirketin NATO ile herhangi resmi bir ilişkisi bulunmasa da, ürünleri NATO standartlarına uygun bir şekilde üretiliyor. Bu, şirketin Ukrayna’daki aktif faaliyetleriyle de doğrudan ilişkili. 

Norveç hükümeti, geçen sene Nammo’nun 155 mm NATO standartlarına uygun obüs mühimmatını Ukrayna’da üretmesi için teknoloji transferine izin vermişti. Bu anlaşmanın devamında, 4 ay önce (Mart 2025) imzalanan bir diğer anlaşma ise ilişkileri daha da geliştirdi ve Ukrayna’da üretilen mühimmatın ilk kez bir NATO NSN (NATO Stok Numarası) ile kaydedilmesini sağladı.

Avrupa Türkiye’yi neden övmeye başladı?

Son dönemde, Avrupalı yetkililerin Türkiye’nin Avrupa savunmasındaki potansiyeline dair önemli açıklamaları oldu.

Son birkaç aylık süre içerisinde, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye ile derin işbirliği vurgusu yaptı. 

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Türkiye’ye ‘Ukrayna barışı ve bölgesel istikrara yönelik en yüksek düzeyde ortak sorumluluk üstlenme’ çağrısında bulundu, “Savunma işbirliğine hazırız” mesajı verdi. 

Financial Times, Türkiye’nin savunma sanayisinin ‘Avrupa savunmasında merkez oyuncu olabileceğini’ yazdı. 

Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, Antalya’daki NATO toplantısında Türkiye’yi ‘Avrupa güvenliği için belirleyici’ bir ortak olarak tanımladı.

Türkiye’nin Avrupa savunmasındaki rolüne dikkat çeken bu ve benzeri açıklamaların belirli sebepleri var. 

1) ABD ve Avrupa, Ukrayna’ya mühimmat tedarikinde ciddi zorluklar yaşıyor, askeri açıdan ‘taze kana’ duyulan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. 

2) ABD’de Donald Trump yönetiminin Ukrayna konusundaki git gelleri, Avrupalı siyasetçileri Türkiye’nin de doğal olarak öne çıktığı savunma alternatifleri aramaya zorluyor. 

Avrupa savunması söyleminde öne çıkan bölge ise Baltık Bölgesi ve Kuzey Avrupa. Avrupalı yöneticiler, Rusya’nın Ukrayna’dan sonra ‘Avrupa’yı işgale’ girişeceği beklentisiyle, ordularını ve halklarını ‘beklenen büyük savaşa’ hazırlıyor. 

Dolayısıyla, Rusya’ya karşı alınan önlemlerde ‘acil’ sorunlardan biri olarak görülen mühimmat tedariki ve üretimi konusunda Repkon’un tercih edilmesinde, şirketin ‘alanında öncü’ olması ve ‘uzun yıllara dayanan’ tecrübesi kadar, Türkiye’nin ve Türk şirketlerin artan rolü de önemli bir yer tutuyor. 

Türkiye ise, her ne kadar Rusya-Ukrayna savaşında denge siyaseti izleyerek diplomatik alanda arabuluculuk rolüne soyunsa da, Baykar başta olmak üzere çok sayıda Türk şirketin Ukrayna’nın hem savaş döneminde, hem de sonrasında beklenen ‘yeniden inşa’ sürecinde önemli bir yer kapmaya çalıştığı ortada. 

Türkiye’nin ‘Avrupa güvenlik mimarisi’ olarak adlandırılan yeni savaş hazırlığındaki yeri, ekonomik ve stratejik açıdan giderek güçleniyor. Her gün daha fazla Türk şirketi, Avrupalı ortaklarıyla projeler geliştiriyor, barut dolduruyor, ekipman satıyor. Elbette hepsi ‘NATO’nun huzurunda’…

Türkiye’nin iç siyasetindeki krizlerin çözümü için ‘demokratik Avrupa’ya el uzatanları ise, çok daha uzun süre bekleyecekleri sancılı bir dönem bekliyor.

Erkin Öncan

Erkin Öncan

Diğer içerikler

29 yıl geçti: Kutlu Adalı’nın katilleri hala korunuyor
Genel

29 yıl geçti: Kutlu Adalı’nın katilleri hala korunuyor

ideo
6 Temmuz 2025
Göçmenler hedefte: Trump dönemi ABD’sinde kriz siyaseti
Dünya

Göçmenler hedefte: Trump dönemi ABD’sinde kriz siyaseti

ideo
30 Haziran 2025
‘Edit video İttihatçılığı’, Türkçülük, Turancılık: Talat Paşa ne ara internet ünlüsü oldu?
Genel

‘Edit video İttihatçılığı’, Türkçülük, Turancılık: Talat Paşa ne ara internet ünlüsü oldu?

Erkin Öncan
26 Haziran 2025
İşgal, emperyalizm, devrim: Kore’de savaş, 75. yılında hala devam ediyor
Genel

İşgal, emperyalizm, devrim: Kore’de savaş, 75. yılında hala devam ediyor

ideo
25 Haziran 2025
Ucuz işçilik, kimlik krizi: Almanya’da ‘acı vatan’ süreci 64 yıl önce başladı
Genel

Ucuz işçilik, kimlik krizi: Almanya’da ‘acı vatan’ süreci 64 yıl önce başladı

ideo
24 Haziran 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

Takipte kalın

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

© 2024 ideo