Cuma, Temmuz 4, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Üslerle kuşatılan dünya: NATO “barışının” yıkımından nasıl kurtulacağız?

ideo ideo
3 Temmuz 2025
Dünya
Üslerle kuşatılan dünya: NATO “barışının” yıkımından nasıl kurtulacağız?

Bugün insanlık olarak görevimiz, emperyalist askeri hegemonyaya karşı ses çıkarmak; her şehirde, her okulda, her fabrikada tam bağımsızlığı savunmaktır. Dünya halkları yalnızca emperyalist müdahalelerin merkezleri olan bu üsler kapatıldığında kardeşçe yaşayabilecek ve aydınlık yarınlara yürüyebilecektir. 

Kerem Gümre

Geçtiğimiz günlerde NATO liderleri, Batı’nın askeri stratejilerini şekillendirmek üzere bir kez daha bir araya geldi. Zirvede yapılan açıklamalar, yalnızca savunma değil, aynı zamanda saldırı odaklı bir güvenlik doktrininin giderek kurumsallaştığını gösteriyor. Özellikle üye devletlerin savunma harcamalarını artırma taahhüdü, silahlanmanın yeni bir evresine girildiğinin açık bir göstergesi. 

ABD öncülüğünde şekillenen bu yeni stratejik yönelim, yalnızca askeri bütçelerin genişlemesi değil; aynı zamanda küresel üs ağının daha da yaygınlaştırılması anlamına geliyor.

Zirvenin ardından dikkat çeken bir başka karar ise, bir sonraki NATO zirvesinin Türkiye’de yapılması. Türkiye bir yandan ABD ile ilişkilerini “düzeltmeye” çalışıken, yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda siyasi ve askeri açıdan da yeni bir merkez üssü haline getirilmeye çalışılıyor. 

ABD’de Donald Trump yönetimi, Ukrayna konusunda harcama ve sevkiyatları kıstıkça, gözler, NATO’nun 2. Büyük kara ordusuna sahip olduğu her fırsatta dile getirilen Türkiye’ye çevrilecek. 

NATO’nun doğuya doğru genişleme stratejisinde Türkiye’nin üsleri, radar sistemleri ve sınır ötesi operasyonlara sunduğu olanaklar artık çok daha merkezi bir rol oynayacak. Elbette bu rol, Türkiye halkının çıkarlarını değil; emperyalist güçlerin bölgedeki hakimiyet arayışını pekiştirmeyi amaçlıyor.

Bugün dünya haritasına baktığımızda, barışın ve özgürlüğün değil; savaş uçaklarının, radar kulelerinin ve askeri üslerin varlığını görüyoruz. ABD, dünyanın dört bir yanında kurduğu üslerle yalnızca bir askeri varlık değil, aynı zamanda halkların bağımsızlığına karşı kurulmuş bir işgal düzeni inşa etmiş durumda. 900’den fazla Amerikan üssü, 90’dan fazla ülkede konuşlanmış durumda. Bu tabloya NATO’nun  genişleyen askeri mekanizması da eklendiğinde, yaşamlarımız bu askeri varlık tarafından neredeyse tamamen kuşatma altında.Bu kuşatma sadece topraklara, kara parçalarına değil, tam bağımsız ve eşit yaşam isteklerimize de yöneliyor

Ortadoğu: Yıllardır kana bulanan bir coğrafya

Ortadoğu halkları onlarca yıldır savaşın, yoksulluğun ve zorla dayatılan “istikrarın” bedelini ödüyor. ABD üsleri bugün Irak, Suriye, Bahreyn, Katar, Kuveyt ve Ürdün gibi ülkelerde sadece askeri değil, siyasal ve ekonomik bir varlık da gösteriyor, bölgedeki emperyalist çıkarların savunuculuğunu üstleniyor.

Ülkemiz topraklarında yer alan ABD ve NATO üsleri, yalnızca askeri varlıklar değil, aynı zamanda halkın taleplerine ve coğrafyamızdaki barışa karşı kurulmuş sistematik birer gözetim ve müdahale merkezi olarak varlık gösteriyor. Bu üsler son dönemde İran ve İsrail arasında yaşanan süreçte de gördüğümüz üzere, coğrafyada yaşanan çatışmalarda ABD ve NATO karşıtı saldırılarda yurdumuzu hedef haline getiriyor.

  • İncirlik Üssü (Adana): 1954’ten bu yana aktif olan bu üs, Ortadoğu’ya dönük ABD hava operasyonlarının merkezi konumundadır. Aynı zamanda yaklaşık 50 adet B61 nükleer başlığın bulunduğu iddia edilen bir nükleer depolama alanı olarak dikkat çekmektedir.
  • Kürecik Radar Üssü (Malatya): 2012’de aktif hale getirilen Kürecik üssü, NATO’nun füze kalkanı sisteminin parçasıdır. Fakat bu kalkan, Türkiye’yi değil, esas olarak İsrail’i ve ABD çıkarlarını koruma işlevi görmekte; radar sistemi doğrudan Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanlığı’na (SHAPE) bağlı çalışmaktadır.
  • Aksaz Deniz Üssü (Muğla): NATO’nun Akdeniz’e açılan kapılarından biri olarak kullanılan Aksaz üssü, ABD ve müttefik savaş gemilerine lojistik destek sağlayan bir noktadır. Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşımı ve askeri tahkimatlar açısından kritik bir roldedir.
  • Diyarbakır Hava Üssü: Geçmişte “terörle mücadele” bahanesiyle genişletilen bu üs, NATO’nun doğu sınırını güçlendirme stratejisi çerçevesinde aktif tutulmaktadır. Aynı zamanda sınır ötesi hareketliliklerde ileri gözetleme ve komuta üssü işlevi görmektedir.

Her yeni üs, her yeni tatbikat, bölge halklarının barış içinde yaşama umudunu biraz daha törpülüyor. ABD ve NATO’nun “güvenlik” adı altında dayattığı varlık, aslında bölgedeki tam bağımsızlık ihtiyacına açıktan bir saldırı görevi üstleniyor. 

Balkanlar: Emperyalist hazırlıkların bir diğer cephesi

Soğuk Savaş sonrası parçalanan Yugoslavya’nın ardından Balkanlar, Batı emperyalizmi için jeopolitik bir sıçrama tahtasına dönüştürüldü. Kosova’daki Bondsteel Üssü, ABD’nin Avrupa kıtasındaki en büyük üslerinden biri olmayı sürdürüyor. Bu üs yalnızca askeri bir yapı değil; aynı zamanda bölgedeki doğal kaynakların, lojistik yolların ve siyasi süreçlerin Batı denetimi altında tutulmasının garantörü olarak çalışıyor.

Romanya ve Bulgaristan’daki NATO üsleri, Karadeniz’e dönük kontrolü artırırken, Rusya’ya karşı yeni bir cephe hattı kurmanın araçları olarak faaliyet gösteriyor. Böylece Balkan coğrafyası, halkların kardeşliği ve dayanışması değil, askeri tahkimatlar ve savaş hazırlıklarının merkez üssü haline getirilmiş durumda.

Ancak ne Boşnak bir çiftçi, ne Bulgar bir işçi, ne de Romanyalı bir öğrenci bu askeri yığınaklardan barış gördü. Balkanlardaki bu üslerin gölgesinde yaşayan halklar, her gün silahların sessiz tehdidiyle yaşamak zorunda bırakılıyor. Oysa silahların sustuğu ve emperyalist çıkarların engellenebildiği bir coğrafya, Balkan halklarının tekrar barış içerisinde ve özgürce yaşayabileceği bir coğrafya olacak.

Barışçıl bahanelerin ardındaki askeri varlık

ABD ve NATO, askeri varlıklarını “istikrar”, “eğitim”, “insani müdahale” gibi süslü söylemlerle aklamaya çalışıyor. Oysa gerçek şudur: Üslerin olduğu yerde demokrasi değil denetim, güvenlik değil gözetim, özgürlük değil işgal var. Emperyalistlerin çıkarlarından başka bir uğurda faaliyet yürütmekten başka bir işlevleri olmayan bu üsler aynı zamanda bulundukları coğrafyaların halklarının yaşamlarına da doğalında pranga vuruyor. Her üs, bir ülkenin egemenliğinden koparılmış bir parça ve tam bağımsızlık yolunda bir engel teşkil ediyor.

Mücadelenin amacı: Emperyalizmin yenilgisi

Dünyanın hiçbir köşesi, bir sömürgecinin askeri varlığıyla güvenli hale gelmedi. hiçbir halk, yabancı savaş uçaklarının gölgesinde huzur bulmadı. Bu nedenle barış, yalnızca savaş karşıtı sözlerle değil; silahların geri çekilmesiyle, üslerin sökülmesiyle ve halkların ABD ve NATO dayatmalarından kurtulmasıyla mümkündür.

Bugün insanlık olarak görevimiz, emperyalist askeri hegemonyaya karşı ses çıkarmak; her şehirde, her okulda, her fabrikada tam bağımsızlığı savunmaktır. Dünya halkları yalnızca emperyalist müdahalelerin merkezleri olan bu üsler kapatıldığında kardeşçe yaşayabilecek ve aydınlık yarınlara yürüyebilecektir. 

Halkların barış içinde, eşit ve özgür yaşadığı bir dünya mümkün – yeter ki susmayalım ve direnelim.

ideo

ideo

Diğer içerikler

Bezos’un düğününün gösterdikleri: Sınırlanan girişler, lüks ve şatafat
Dünya

Bezos’un düğününün gösterdikleri: Sınırlanan girişler, lüks ve şatafat

ideo
3 Temmuz 2025
Göçmenler hedefte: Trump dönemi ABD’sinde kriz siyaseti
Dünya

Göçmenler hedefte: Trump dönemi ABD’sinde kriz siyaseti

ideo
30 Haziran 2025
CIA’in 1954 Guatemala darbesi: Muz cumhuriyeti nasıl kurulur? 
Dünya

CIA’in 1954 Guatemala darbesi: Muz cumhuriyeti nasıl kurulur? 

ideo
27 Haziran 2025
Nazizmin 84 yıl önce bugün başlayan yenilgi süreci: Barbarossa Harekatı
Dünya

Nazizmin 84 yıl önce bugün başlayan yenilgi süreci: Barbarossa Harekatı

ideo
22 Haziran 2025
Dijital araştırmacılar İsrail saldırısını Pentagon’un pizza siparişlerinden tahmin etti
Dünya

Dijital araştırmacılar İsrail saldırısını Pentagon’un pizza siparişlerinden tahmin etti

ideo
18 Haziran 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

Takipte kalın

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

© 2024 ideo