AKP’li failler hala korunuyor: Rabia Naz’ın babası hapis cezasına çarptırıldı

11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümünün ardından 7 yıldır kızının faillerini arayan baba Şaban Vatan’a, AKP’li Nurettin Canikli’nin “hakaret” ve “kişisel bilgiyi ele geçirme ve yayma” suçlarından açtığı dava sonuçlandı. 1 yıl 8 ay hapis cezası alan Şaban Vatan, kızının şüpheli ölümünün AKP’li siyasiler tarafından örtbas edildiğini yıllardır dile getiriyor.

Ecrin Özdil

12 Nisan 2018’de Giresun’un Eynesil ilçesinde evinin önünde ağır yaralı bulunan 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Ölümü başından itibaren şüpheli bulunan Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan’ın kızının ölümünün aydınlatılması için verdiği hukuk mücadelesi yankı uyandırmıştı.

Yetkililer ölümün “intihar ya da yüksekten düşme sonucu” gerçekleştiğini öne sürerken, Şaban Vatan bu iddiayı reddetti. Kızına bir aracın çarptığını savunan Vatan, AKP kurucu üyelerinden ve dönemin AKP İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli’nin devreye girmesiyle olayın örtbas edildiğini yıllarca söyledi, kanıtlar sundu.

Aradan geçen yılların ardından, Canikli’nin 2019 yılında açtığı dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Mahkeme, Şaban Vatan’ı “hakaret” suçlamasıyla adli para cezasına çarptırırken, “kişisel verileri ele geçirme ve yayma” suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

Rabia Naz’a ne oldu?

Rabia Naz’ın ölümü ilk başta “yüksekten düşme” daha sonrasında ise “intihar” olarak kayıtlara geçti. Evinin çatı katından atladığı söylendi. Ancak vücudundaki izler, kıyafetindeki sürüklenme emareleri ve olay yerindeki bulgularla birlikte baba Şaban Vatan’ın dediğine göre görgü tanıkları da otomobil çarptığını ve Rabia Naz’ın yaralı halde evinin önünde bırakıldığını söylemişti.¹²

Dosyanın “intihar” süsüyle kapatılmasının üzerinden geçen 1 yılda kimse yargılanmamıştı. Araştırmalarını tek başına sürdüren Şaban Vatan, en sonunda görgü tanıklarından siyah Doblo marka aracın Belediye Başkanı Somuncuoğlu’nun yeğeni tarafından kullanıldığını öğrendi. Sosyal medya üzerinden sesini duyurmaya çalışan Şaban Vatan, Müge Anlı ile de iletişime geçti. Müge Anlı, Eylül 2018’de ekibini Rabia Naz olayını araştırmak üzere Eynesil’e gönderdi. Ekip araştırmaya başladıktan sonra Eynesil’de kalış sürelerini 2 gün daha uzatmaya karar verdi. Sonrasında gelen bir telefon ile araştırmayı yarım bırakan ekip hemen Eynesilden ayrıldı. Rabia Naz haberi “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programında yayınlanmadı.³ Bu olaya ilişkin hiçbir açıklama yapılmaksızın birçok işbirlikçi bu cinayeti seferberlikle gizliyordu.

Şaban Vatan, gazeteci Metin Cihan ile iletişime geçerek olayın aydınlatılması için gündeme getirdi. Savcılık tarafından Trabzon Adli Tıp Kurumu’nda oluşturulan rapora göre “bedensel travma” bulgusu saptanırken Vatan ailesinin talebiyle Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan araştırmalar ölümün trafik kazası olabileceğini doğrulamıştı. Ancak Giresun Başsavcılığı tarafından olay yerine 7 ay sonra gönderilen Adli Tıp Uzmanı, fikrini değiştirip intihar olabileceğini söylemişti.⁴

Baba Şaban Vatan, dosya üzerindeki gizlilik kararının kaldırıldıktan bir ay sonra 13 Aralık 2019’da dosyaya ilişkin raporları kamuoyuyla paylaştı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan söz konusu uzmanlık raporunda, Rabia Naz Vatan’ın olay günü giydiği kıyafetlerdeki bazı izlerin, “araç lastik izi olabileceği” belirtilmişti.⁵

Öncelikle Rabia Naz’ın atladığı ve çantasının da bulunduğu çatının binanın ön cephesinde olduğu söylenmişti. Daha sonrasında Şaban Vatan, binanın girişinde bulunan işletmenin verandasının buna engel olacağını belirtmişti. Tanığın ifadeleri de bu söylemlere göre şekillenmişti.

Tanık Mürsel Küçükal’ın ifadesi doğrultusunda Rabia Naz’ın olay zamanı ailenin oturduğu apartmanın yan tarafında düştüğü ve sürünerek binanın yanına gittiği ihtimali gündeme gelmişti. Baba Vatan ise kızının vücudundaki kırıklar ve yaralanmalarla 6-7 metre boyunca sürünemeyeceğini savunuyor.⁶

Rabia Naz’ın ölümünün üzerinden 7 yıl geçti, dosyada etkin bir soruşturma yapılmaksızın kimse yargılanmadı. Rabia Naz’ın cinayetinde hiçbir failin tutuklanmamasının sebebi olan AKP iktidarı, cinayetleri örtbas ederken polis, devlet ve yargı eliyle soruşturmaları engelledi, delilleri kararttı.

Karartılan Deliller ve İntihar Senaryosu Hazırlanması

Kamu baskısı üzerine TBMM bünyesinde kurulan araştırma komisyonu çerçevesinde konuşan bir polis memuru, olayın ilk ihbarının trafik kazası olarak geldiğini ifade etti.⁷ Ayrıca yerel ve ulusal basında da ilk başta “trafik kazası” başlıklı haberler yayımlanmıştı.⁸

Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin kamuoyunun geniş kesimlerce haberdar olmasında dönüm noktası olan bir video haber, 14 Kasım 2018 tarihinde Beyaz Gazete’de yayımlandı.⁹ Haberde, baba Şaban Vatan, olay yerinde yapılan keşif sırasında yaşananları yerinde anlattı. Vatan’ın açıklamaları ve görüntüler, savcılık tarafından yönlendirilen “intihar” senaryosunun ne denli zayıf temellere dayandığını gözler önüne serdi.

Soruşturma dosyasında olay yeri incelemesi sırasında, Rabia Naz’ın okul çantasının yerinin çatıda olacak şekilde polisler tarafından değiştirildiği, çantanın bu yeni konumda fotoğraflandığı ortaya çıktı. Rabia Naz’ın çantası 18’de yapılan olay yeri incelemesinde bulunmamış ancak saat 23.00’da çatıda bulunmuştu. İçerisine intihar notları iliştirilmiş ve AKP-yargı işbirliğiyle hazırlanan intihar senaryosu desteklenmişti.¹⁰

İntihar iddiasını test etmek amacıyla yapılan canlandırma sırasında ise Rabia Naz’ın ağırlığını simgeleyen bir çuval, polis memurları tarafından çatıdan aşağı fırlatıldı. Çuval, düşüş sırasında çatı eşiğinin hemen altındaki sundurmayı kırarak yüksek bir gürültüyle yere çakıldı. Ancak olay günü mahallede yaşayan hiçbir tanık bu tarz bir gürültü duymamıştı. Rabia Naz’ın ise düştüğü iddia edilen binanın önünde sırtüstü ve yalnızca ayak bileğinden yaralı şekilde bulunduğu biliniyordu.¹¹

Ayrıca, olay yerine çağrılan ambulansa ait kamera kayıtlarının da polis ya da savcılık tarafından muhafaza altına alınmadığı ve bu nedenle silinip kaybolduğu anlaşıldı. Olayın delilleri birer birer yok edildi. Olayın hemen ardından ambulans şoförünün Rabia Naz’ın üzerinde talaş parçaları bulunduğunu ve bazı detayların uyumsuz olduğunu söylediği bilgisi medyaya yansımıştı. Ancak şoför daha sonra ifadesini değiştirdi.¹²

Ayrıca, Rabia Naz’ın bulunduğu noktaya götürülürken yollardaki güvenlik kameralarının çoğu çalışmaz haldeydi. Ambulansın kamera kayıtları da savcılık ya da polis tarafından muhafaza altına alınmadığı için otomatik olarak silinmişti. Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun, olaydan kısa süre sonra hem müşahade odasında hem de morgda görülmesi, buna rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmaması; komisyon raporunun “müdahale yok” diyerek meseleyi kapatması, olayın her elden örtbas edildiğini doğruluyordu.¹³

Takipsizlik Kararı ve Dosyanın Kapatılması

7 Temmuz 2020 tarihinde, Rabia Naz’ın ölümünü araştırmakla görevlendirilen Meclis Komisyonu, nihayet raporunu Meclis Başkanlığı’na sundu. Rapor, olay yeri incelemesinde eksiklikler olduğunu, delillerin kaybolduğunu, otopsi sürecinde gerekli özenin gösterilmediğini kabul etti. Ancak buna rağmen, “soruşturma sürecine siyasi müdahaleyi doğrulayacak bir bulguya ulaşılamamıştır” denilerek nitelikli bir rapor hazırlanmadan soruşturma geçiştirildi. AKP’li üyelerin onayıyla hazırlanan rapor, soruşturmanın kapanması için gerekli siyasi zemin haline geldi.

Raporun ardından yalnızca 10 gün sonra, 17 Temmuz 2020 tarihinde, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Rabia Naz Vatan dosyası hakkında takipsizlik kararı verdi. Başsavcılık kararında, Rabia Naz’ın ölümü yüksekten düşme sonucu meydana gelmiş olabileceği belirtiliyor, “başkası tarafından kasten ya da taksirle öldürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil bulunamadığı” ifade ediliyordu.¹⁴

AKP iktidarının örtbas ettiği cinayetler birkaç örnekle sınırlı değil. Cezasız kalan şüpheli ölümlerin altında yatan polis, devlet ve yargı işbirliği tarafından aynı dönemlerde, AKP’li vekil Şirin Ünal’ın evinde tabancasıyla ölen Nadira Kadirova, ya da eski bakan Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’la görüştükten bir gün sonra ölü bulunan Yeldana Kaharman gibi kadınların dosyaları da benzer şekilde “intihar” gerekçesiyle kapatılmıştı.¹⁵

AKP’nin failleri tutuklanmadı, baba Şaban Vatan defalarca susturulmaya çalışıldı.

AKP MKYK üyesi Nurettin Canikli ve AKP Giresun milletvekili Cemal Öztürk Eynesil’deki olayın kapatılmasına büyük çaba vermişti. Olayla ilgili olarak adı geçen Canikli, Vatan’ı “iftiralarla” ilgili soruşturma başlatılacağı konusunda tehdit etmişti.¹⁶ Rabia Naz cinayetini soruşturması gerekenler Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan’ı soruşturma tehdidiyle susturmaya çalışıyordu.

Dönemin AKP’li Giresun Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeninin içinde bulunduğu bu cinayeti örtbas etmesi için Canikli’ye karşı Alucra’daki yangın dosyasını kullanıyor olduğu tahmin ediliyordu.¹⁷ 2015 yılı Nisan ayında Alucra ilçesi Yunus Emre Mahallesi Adliye Lojmanları arasında yer alan bir evde çıkan ve nedeni tespit edilemeyen bir yangın sonucunda 2 buçuk yaşındaki Muhammed Aksu Karslıoğlu hayatını kaybetmişti. Çocuğun annesinin olay gecesi çocuğu eve kilitleyerek Nurettin Canikli’nin kardeşi Durmuş Canikli’yle görüşmeye gittiği, çıkan yangın sırasında evde olmadığı halde evdeymiş ve komşular tarafından kurtarılmış gibi gösterildiği iddia ediliyordu.¹⁸ Sonraki tarihlerde bu iddiaların dillendirilmesi üzerine Nurettin Canikli tarafından Şaban Vatan’a dava açıldı.

Giresun Sulh Ceza Mahkemesi, kızı için adalet arayan ağabeyi Muhammet Vatan’ın ‘kardeşinin akıl sağlığının yerinde olmadığı’ yönündeki ifadesine dayanarak Şaban Vatan’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını tespit edilmesini istedi. Bunun üzerine Şaban Vatan üç haftalığına Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde gözetim altında yatışına karar verildi. Bunlar üzerine açıklama yapan Vatan “Bu AKP’nin rezilliğidir. Nurettin Canikli Alucra’da çocuk cinayeti örtbası yapmıştır. Nurettin Canikli Eynesil’de çocuk cinayeti örtbası yapmıştır. Canikli, yargılanmalı ve hesap vermelidir” dedi.¹⁹

Rabia Naz’ın ölüm sürecinde yaşananlar, sadece yargının değil, medyanın, emniyetin, siyasetin ve bürokrasinin nasıl bir arada çalışarak bir çocuk cinayetini örtbas ettiğini gözler önüne serdi. Polisinden savcısına, milletvekilinden bakanına kadar birçok AKP’li, adeta dosyanın kapanması için koordineli biçimde çaba sarf etti. Yargılanması gereken katiller hiçbir nitelikli soruşturmaya dahi tutulmaksızın görevlerine devam ederken 7 yıldır hukuk mücadelesi veren baba Şaban Vatan “hakaret” gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.

AKP’li failler hala korunuyor: Rabia Naz’ın babası hapis cezasına çarptırıldı

ideo

Diğer içerikler

Bir Cumhuriyet düşmanının portresi: Ahmet Hamdi Çamlı’nın suç dosyası

Sermayenin yeni saldırısı hafta tatiline: Turizmde kölelik yasası geçti

Ne tutuklu kaldı ne kayyum: Polatların soruşturması buhar oluyor

Bir tekelin portresi: Ferrero ve fındığın tutsaklığı

Eğitimde patronların istekleri uygulanıyor: “3+1” ve “2+2” sistemleri gündemde