Salı, Ağustos 5, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Basına yönelik saldırıların tarihi – III: Kanlı Pazar’dan Leman’a

ideo ideo
19 Temmuz 2025
Türkiye
Basına yönelik saldırıların tarihi – III: Kanlı Pazar’dan Leman’a

Leman’a tehdit, Cumhuriyet’e saldırı, Kanlı Pazar’da dökülen kan… Gerici şiddet, farklı biçimlerde ama aynı karşıdevrimci içerikle sürüyor. Bu saldırılar, yalnızca münferit öfke patlamaları değil; sermaye düzeninin kendine tehdit olarak gördüğü her şeye karşı örgütlenmeye devam etmektedir.

Oğuzhan Aygen

Yıllar geçse de devrimci basın, sistematik olarak saldırıların hedefi olmaktan kurtulamadı. Zamanla tablo daha da vahimleşti. Gerici basın, yalnızca seyirci kalmakla yetinmedi, doğrudan kitlesel saldırıların kışkırtıcılığını üstlenmeye başladı. Bu durumun en çarpıcı örneği, 16 Şubat 1969’da düzenlenen ve “Kanlı Pazar” olarak tarihe geçen olaylarda görüldü. Devrimcilerin Amerikan 6. Filosunu protesto etmek için düzenledikleri miting öncesinde, Mehmet Şevket Eygi’nin çıkardığı Bugün gazetesi, mitingi açıkça hedef gösterdi; Eygi köşesinde devrimcilere karşı cihat çağrısında bulundu. Bu provokasyonun ardından mitinge saldıran gerici gruplar 2 kişiyi öldürdü, yüzlerce kişiyi yaraladı.

Benzer şekilde, 1977 1 Mayıs’ı öncesinde Tercüman gazetesi başta olmak üzere neredeyse tüm Türk basını, adeta ağız birliği yaparak kutlamaların kana bulanacağını iddia etti. “Maocular ile Sovyetçilerin çatışacağı” gibi mesnetsiz senaryolar dolaşıma sokuldu. Sonuç: Kimliği hâlâ meçhul failler, Taksim Meydanı’nda kutlamalara katılan kalabalığın üzerine ateş açtı. 34 kişi yaşamını yitirdi.

Hrant Dink suikastı ve faili meçhul gazeteci cinayetleri

Basına yönelik baskılar yalnızca kitlesel saldırılarla sınırlı kalmadı. Türkiye’de çok sayıda gazeteci, faili meçhul suikastlarla katledildi. Bunlar arasında en çok yankı uyandıranlar: Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve Uğur Mumcu’nun öldürülmeleriydi. İpekçi, 1 Şubat 1979’da ülkücü militanlar Oral Çelik ve Mehmet Ali Ağca tarafından katledildi. Emeç ve Mumcu’nun failleri ise hâlâ bulunamadı. Bu cinayetler, Türkiye’de laiklik savunusunu daha da güçlendirdi.

Ancak kuşkusuz en sarsıcı suikast, Hrant Dink cinayetiydi. Dink, çalıştığı gazete Agos’un önünde, henüz 17 yaşında olan Ogün Samast tarafından vurularak öldürüldü. Soruşturmalarda Yasin Hayal ve Erhan Tuncel azmettirici olarak öne çıktı. Bu isimlerin, Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi (BBP) çevresiyle bağlantılı olduğu biliniyordu. Cinayet dosyası, dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ve Fethullahçı yapılanmayla anılan Ramazan Akyürek’e kadar uzandı. Böylece Dink cinayetinde BBP ile Fethullahçı yapı aynı zeminde buluştu.

Bu suikast, yalnızca bir gazetecinin katledilmesiyle sınırlı kalmadı. Türkiye siyasetinde ciddi kırılmaların önünü açtı. AKP-Fethullahçı ittifakının Türkiye’yi yeniden dizayn etme sürecinde Dink cinayeti, Ergenekon ve Balyoz davaları gibi operasyonlara meşruiyet sağlayan psikolojik zeminlerden biri haline geldi.

Charlie Hebdo ve Cumhuriyet’e yönelik saldırılar

7 Ocak 2015’te Fransa’daki Charlie Hebdo dergisine düzenlenen silahlı saldırıda 12 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi yaralandı. El Kaide bağlantılı militanların gerçekleştirdiği bu saldırı, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş yankı uyandırdı.

Cumhuriyet gazetesi, saldırıya karşı dayanışma göstergesi olarak Charlie Hebdo’dan seçilmiş içerikleri özel bir ekle yayımladı. Ancak dergideki bazı karikatürleri köşelerinde yayımlayan yazarlar Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya, hem gerici grupların hem de AKP iktidarının hedefi haline geldi. Cumhuriyet’in önünde toplanan gerici gruplar, gazetenin kapatılmasını ve yazarların cezalandırılmasını talep etti. Dağıtım araçları polis tarafından durduruldu; gazetenin basıldığı Doğan Printing Center ablukaya alındı, Karan ve Çetinkaya hakkında soruşturma açıldı.

Bu, Cumhuriyet’in uğradığı ilk saldırı değildi. 2006-2008 yılları arasında üç kez bombalı, bir kez molotoflu saldırıya uğrayan gazetenin yazarı İlhan Selçuk, 2008’de Ergenekon kumpasıyla gözaltına alınmıştı. Yine Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te arabasına yerleştirilen bombayla katledilmişti.

Leman’a saldırı

Charlie Hebdo’nun uğradığı saldırının gerekçesine benzer biçimde, mizah dergisi Leman’da yayınlanan bir karikatür nedeniyle yakın zamanda saldırıya uğradı. Filistin’deki soykırımı konu alan karikatür, dini değerlere hakaret edildiği bahanesiyle çarpıtılarak hedef gösterildi. Başta İBDA-C ve Aczmendiler olmak üzere birçok gerici, Taksim’deki Leman dergisi binası önünde toplanarak derginin yakılmasını ve katliam çağrılarını dillendirdi. Üstelik saldırılar Leman’la sınırlı kalmadı, çevredeki yurttaşlara da yöneldi; Bakırköy’deki Leman Kültür de hedef alındı.

Bu saldırılar, gericiliğin sermayenin aparatı olma niteliğini açıkça ortaya koyuyor. Burada mesele yalnızca “fikir ayrılığı” değil, burjuva düzenin sürdürülebilirliği için her türlü muhalefeti bastırma çabası. Gericilik, yalnızca İslamcı ya da dinci çevrelerin tekelinde de değil; sistemin ideolojik aygıtları zamanın ruhuna göre şekillenen farklı kılıklarda da karşımıza çıkar. Bugün kendini “ilerici” ya da “liberal” kisvesiyle sunan çevreler de, sınıf mücadelesi keskinleştikçe bu baskı aygıtına dönüşebilmekte, sermaye düzeninin bekçiliğini üstlenebilmektedir. Bu yüzden, devrimcilerin görevi yalnızca bu saldırıları teşhir etmek değil, aynı zamanda her biçimiyle gericiliğe karşı örgütlü mücadeleyi büyütmektir.

ideo

ideo

Diğer içerikler

“İnsanlığa karşı suç”tan beraat: 10 Ekim Davasında zamanaşımı riski
Türkiye

“İnsanlığa karşı suç”tan beraat: 10 Ekim Davasında zamanaşımı riski

ideo
4 Ağustos 2025
Piyasa ekonomisinin barınma çıkmazı büyüyor
Türkiye

Piyasa ekonomisinin barınma çıkmazı büyüyor

Serkan Yücel
4 Ağustos 2025
Ülkücü hareketin narkotik geçmişi: Üç hilal, beyaz toz
Türkiye

Ülkücü hareketin narkotik geçmişi: Üç hilal, beyaz toz

ideo
3 Ağustos 2025
Mekke koordinasyonu mu, rüşvet trafiği mi?: Diyanet’te skandallar bitmiyor
Türkiye

Mekke koordinasyonu mu, rüşvet trafiği mi?: Diyanet’te skandallar bitmiyor

ideo
3 Ağustos 2025
AKP sadakati ödüllendirmeye devam ediyor: İskender Pala Türk Telekom’a atandı
Türkiye

AKP sadakati ödüllendirmeye devam ediyor: İskender Pala Türk Telekom’a atandı

ideo
2 Ağustos 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

© 2024 ideo