Cumartesi, Temmuz 26, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Kartalkaya Davasının gösterdikleri: Ucuz ölümler ülkesinde sorumlu kim?

ideo ideo
25 Temmuz 2025
Türkiye
Kartalkaya Davasının gösterdikleri: Ucuz ölümler ülkesinde sorumlu kim?

Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği facianın üzerinden çok geçmedi. Yetkili mercilerin denetim sorumluluğundan kaçtığı, otel sahiplerinin ve yöneticilerinin ise “yetkim yoktu” savunmasıyla sorumluluktan sıyrılmaya çalıştığı davada, aileler adalet arayışını sürdürüyor.

Oya Yılmaz

Bu yazının başlığını yazmaya çalıştığım ve son düzenlemeleri yaptığım dakikalarda, Eskişehir’deki yangına müdahale sırasında en az 10 orman işçisinin alevlerin içinde kalarak hayatını kaybettiği haberini okudum. Yazının konusu ise yaklaşık 6 ay önce Bolu’da Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciasının yargılama süreciydi. O an yazının başlığından emin oldum: Ucuz Ölümler Ülkesi.

Önlem almayan, yangın söndürme uçaklarını satan, yeterli ekipman sağlamayan iktidarın ve ona sırtını dayayanların kurduğu bu düzende yaşanan sayısız ucuz ölümden sadece biri daha…

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de, 21 Ocak’ta çıkan yangında 36’sı çocuk olmak üzere 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı. Yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

İddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve otelde denetim yapan itfaiye eri İrfan Acar’ın meydana gelen olaydan “olası kast”la sorumlu oldukları belirtildi.

“Otelde yangına ilişkin tek bir önlem yok”

Otelde yangına dair hiçbir önlem alınmadığı, bilirkişi raporunda açıkça ifade edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Otel için acil durumlar arasında yangın hususu belirlenmiş olmasına rağmen, düzenlenen acil durum eylem planı yetersizdir. Oluşturulan afet yönetim planında belirlenen yangın ekibi ve ilk yardım ekibi yetersiz, tecrübesiz ve eğitimsiz kişilerden oluşmaktadır. Personelin yangın eğitimi almaması nedeniyle ne yapacaklarını bilememeleri, aksine otopark ana kapılarını açarak yangının hızlanmasına neden olmaları anlaşılmıştır. Yangının büyüme aşamasında, resepsiyon görevlisine ulaşan herhangi bir sesli ya da görsel otomatik uyarı sistemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle görevli personel müdahale edememiş; farkında olmadan yangının yayılmasına neden olacak davranışlarda bulunmuştur.”

İddianamede ayrıca, otelin teknik personelleri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer, Bayram Ütkü; mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk, Faysal Yaver; iş güvenliği uzmanları Kübra Demir, Ece Kayacan; resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin; Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz; FQC Global Sertifikasyon AŞ yetkilisi Ali Ağaoğlu ve çalışanı Aleyna Beşinci ile LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen’in “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski müdür Mehmet Özel hakkında da aynı suçlamayla aynı ceza istendi.

“Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de sanık koltuğunda olmalı”

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri hakkında ise dosya ayrılarak başka bir esasa kaydedildi. Duruşma boyunca, sanık koltuklarında esas sorumluların oturmadığı ifade edildi. Müştekiler sık sık, “Turizm Bakanı ile Çalışma Bakanlığı yetkilileri de suçludur. Onların da yargılanması için elimizden geleni yapacağız” diyerek tepkilerini dile getirdi.

Dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, kimlik tespiti sırasında otelin sahibi Halit Ergül’ün aylık kazancını 100 bin TL olarak beyan etmesi oldu. Beş oteli olan Ergül’ün bu beyanı salonda tepkiyle karşılandı.

Duruşma boyunca otelin yönetim kurulu üyelerinden teknik elemanına, muhasebecisinden genel müdürüne kadar herkes “bilmiyorum, yetkim yoktu, sorumlu değildim” savunması yaptı. Fakat en dikkat çekici savunma, tutuklu sanıklardan ve otelin genel müdürü Emir Aras’a aitti. Aras, sadece bilgi işlem ve tanıtımdan sorumlu olduğunu, genel müdürlük unvanının ise sadece silah ruhsatı almak için verildiğini söyledi. “Konaklama fiyatları, kampanyalar gibi şeylerde en son onayı kayınpederim verirdi. Diğer konularla ilgilenmezdim” dedi.

Otelin kaymağını yerken herkes yetkili, 78 kişinin ölümüne gelince ses yok

Ancak Aras’ın savunmasıyla uyuşmayan görüntüler ortaya çıktı. Yangın henüz katlara yayılmadan koridora çıkan Aras, yaklaşık bir dakika sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte sakince otelden çıkıyor. Koridorda yanından geçtikleri bir kadına ise haber vermedikleri öğrenildi; o kadın yangında hayatını kaybetti.

Emir Aras, “Saat 03.32’de eşim dışarıdan sesler geldiğini söyledi. Kapıyı açtım, karşıdan dumanlar geliyordu. Eşimle birlikte ‘Yangın var’ diye bağırarak, ağzımızı yüzümüzü kapatıp merdivenlerden indik. Dumandan dolayı kapıları çalamadık. Bir çocuğu gördük ve onu da alıp çıktık” diyerek savunma yaptı.

“Bu rüşvet değil, normal” demek bir yüzsüzlük örneği değilse nedir?

Otelin sahibi Halit Ergül ise duruşmalar boyunca soğukkanlılıkla ifade verdi. Müşteki avukatının “Turizm Bakanlığı denetmenlerini neden ücretsiz ağırlıyorsunuz?” sorusuna “Bu rüşvet değil, normal. Zaten fatura kesilip kesilmediğini bilmiyorum” yanıtını verdi. Devamında ise şu ifadeyi kullandı: “Eğer bir sorun olsaydı Bakanlık oteli kapatırdı. Kapatmadıysa gidin ona sorun.”

Bu iki yanıt bile, sermaye sahiplerinin ve zengin sınıfın çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor. Bu bir süreçtir; öznenin gittikçe kötüleşmesi, ahlaki ve insani değerlerden uzaklaşması ve sonunda tamamen bozulması… Öyle bir bozulma ki, rant ve kazanç uğruna yangından elini kolunu sallayarak çıkarken yanından geçtiğin bir kadını ya da çocuğu uyarmak aklına gelmiyor. Çünkü planlı hareket söz konusu. Otel çalışanları tarafından önceden uyarılan Aras ve eşi, planlı şekilde otelden çıkıyor. Bu sırada insanlar, dakikalar sonra can havliyle kaçarken can veriyor. Can havliyle çıkan bağırır, çağırır; ama planla çıkan kimseye ses etmez. Tıpkı Emir Aras gibi…

Zaten sıvışmaya alışıklar. Denetimlerden, raporlardan, alınması gereken önlemlerden nasıl sıyrıldılarsa, şimdi de hukuki sorumluluktan sıyrılmaya çalışıyorlar. Halit Ergül’ün “Bu rüşvet değil, ne var bunda?” diyebilmesi, arkasındaki bakanlık desteğinden aldığı güvenin ifadesi. Ancak aynı adam, “Bakanlık kapatmadıysa gidin ona sorun” diyerek arkasına aldığı kurumları satmaktan da geri durmuyor.

Yani kar hırsının ve rantın egemenliği altında şekillenen bu insanlar, insani olan her şeye yabancılaşmış durumdalar. Gözlerimizin önünde bir katliam gerçekleştirdiler; adına ise “kaza” dediler.

Bugün geldiğimiz noktada, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un —aynı zamanda ETS Tur’un sahibi olarak— Grand Kartal Otel’e ne kadar müşteri yönlendirdiği araştırılmadı. Ersoy hakkında herhangi bir suç duyurusunda bulunulmasına da mahkemeden izin çıkmadı. Buna rağmen aileler adalet mücadelesini sürdürüyor.

“Başka Canımız Yok” adını verdikleri platformla seslerini duyurmaya çalışıyorlar. “Türkiye ucuz ölümler ülkesi olmasın, bir daha böyle ölümler yaşanmasın” diyerek tüm sorumluların yargılanması için kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyorlar.

Davanın bir sonraki duruşması 22 Eylül’de görülecek.

ideo

ideo

Diğer içerikler

50 yıl önce Türkiye’de Amerikan üsleri nasıl kapatıldı?
Türkiye

50 yıl önce Türkiye’de Amerikan üsleri nasıl kapatıldı?

ideo
25 Temmuz 2025
Çok partili Türkiye’nin 79. yılı: Ne değişti?
Türkiye

Çok partili Türkiye’nin 79. yılı: Ne değişti?

ideo
21 Temmuz 2025
Kapitalizmin ameliyat masası: Sağlık turizminin karanlık yüzü
Türkiye

Kapitalizmin ameliyat masası: Sağlık turizminin karanlık yüzü

ideo
21 Temmuz 2025
Gerici ısrar sürüyor: Anıtkabir’e komşu cami planı yine mahkemeden döndü
Türkiye

Gerici ısrar sürüyor: Anıtkabir’e komşu cami planı yine mahkemeden döndü

ideo
21 Temmuz 2025
Bir cinayet ve sonrası: Mattia Ahmet Minguzzi davası ne gösteriyor?
Türkiye

Bir cinayet ve sonrası: Mattia Ahmet Minguzzi davası ne gösteriyor?

ideo
20 Temmuz 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

© 2024 ideo