Laiklikten ve bilimsellikten uzaklaştırılan sağlık eğitimi, halk sağlığı açısından büyük bir tehdit yaratıyor. Mezuniyet törenlerinden müfredata, alternatif tıp uygulamalarından tarikat bağlantılı özel hastanelere kadar sağlık sistemi gericilerin kuşatması altında.
Nisa Nur Ayaş
Günden güne artan laiklik karşıtı dayatmalar, müfredat içeriklerinin bilimsellikten uzaklaşması, barınma sorunu yaşayan gençlerin tarikat yurtlarında barınmak zorunda bırakılması… Bunlar her gün şahit olduğumuz problemlerden yalnızca birkaçı. Sağlık sisteminde durum ise sanılandan çok daha vahim. Kamucu bir sağlık sisteminden oldukça uzak olmamızın yanında, laik ve bilimsel bir sağlık eğitiminden bahsetmek de mümkün değil. Laikliğin özellikle sağlık alanındaki tasfiyesi hem halk sağlığını tehdit ediyor hem de tıp eğitimini bilimsellikten uzaklaştırıyor.
Birçok üniversitenin mezuniyet törenlerini yaptığı son günlerde, 27 Haziran günü Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı Gülhane Tıp Fakültesinin camide mezuniyet programı düzenlemesi medyada büyük yankı uyandırdı. Yapılan programa geçtiğimiz ay Boğaziçi Üniversitesinde laiklik karşıtı açıklamaları sebebiyle protesto edilen Nureddin Yıldız ve ilahiyatçı İhsan Şenocak da katılım gösterdi. Programda mezun öğrencilerle sohbet ettikleri belirtildi.1
Benzer bir açıklama da 29 Haziran günü İstanbul Üniversitesinden geldi. 1 Temmuz günü yapılacak olan Edebiyat Fakültesinin mezuniyet töreni için açıklanan programda “İnsanlık için Dua“ isimli bir kısım bulunuyor. 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesi gerekçe gösterilerek mezuniyet töreninde ailelerin de kürsüye çıkacağı, ailece “bilime katkı sağlanacağı” açıklandı.2
Tarafsız ve bilimsel olması gereken tıp eğitimi, mezuniyet törenlerinde dahi bu iki ölçütten uzaklaşmış durumda. Bu mezuniyet programı ise maalesef tek örnek değil. Yıllardır laiklik karşıtlığının sağlık alanındaki yansımalardan yalnızca birisi.
Akademinin ipleri AKP’nin elinde
Neredeyse her sene başka bir tıp fakültesinde yaşananlarla medyada yankı getiren Hipokrat Yemini’nin “revize edilmesi” de üzerinde durulması gereken bir konu. Ülkemizde tıp fakültesini bitirip mesleğe adım atan her hekimin mezuniyet töreninde okuduğu, Dünya Tabipler Birliği tarafından yayınlanan metnin çeşitli kısımlarına müdahalelerde bulunuluyor. Sansürün önemli bir kısmı yeminden “cinsel yönelim” ibaresinin çıkarılması üzerinde olsa da, kimi üniversiteler başka kısıtlamalarda da bulunuyor. “Onur” yerine “namus” kelimesinin getirilmesi ve “etnik köken” ifadesinin yeminden çıkartılması söz konusu oldu. Her türlü ayrımcılığın karşısında duracak hekimler yetiştirmesi gereken tıp fakülteleri, bundan çok uzakta konulanmış oluyor.3
Ismarlama akademik kadroların varlığı da su götürmez bir gerçek. Bu durum tıp fakültelerinde de görülüyor. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesinin kurulduğu yıllarda ısmarlama kadrolar gündem olmuştu. Kadro kriterleri arasında 5 ya da 8 sene gibi spesifik süreler profesörlük yapılmış olması, tartışmalı sertifikalar istenmesi bulunuyor. İsme spesifik kadrolaşma, akademinin sorgulayan ve bilimsel bakış açısına sahip hekimlerin yetiştirmesini imkansız kılıyor.4
Başka bir skandal ise 2021 yılında yine Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Yerleşkesinde meydana gelmişti. Seçmeli dersler arasında bulunan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ders içeriğinin “fıtratı temelden reddettiği” yönünde açıklamada bulunan dekanlık, ders içeriği hakkında soruşturma başlattı. Yapılan açıklamada dersin aile yapısına zarar verebileceği ve toplumsal değerlere aykırı olabileceği üzerinde durulan başlıklardan biriydi.5
Evrim teorisi de laiklik karşıtlarının hedeflerinden biri. Önce lise müfredatından “kavramanın zor olması” gerekçe gösterilerek kaldırılan evrim teorisi, tıp fakültelerinde de hedefte. Bazı fakültelerde neredeyse hiç üzerinde durulmuyor ya da çok az bahsediliyor. Temel tıp eğitimi bir yana, akademik araştırmalarda dahi evrim teorisini engellenmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz yıllarda ameliyatlarda kullanılan farklı bir teknik üzerinde durulan bir makale, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından “evrim teorisinin ve evrimsel argümanların çok fazla kullanılması” bahanesiyle reddedilmişti.6
Toplum sağlığı için büyük tehlike
Sağlık Bakanlığı eliyle doğrudan desteklenen “alternatif” tıp uygulamaları toplum sağlığını tehlikeye atıyor. Aralarında Ege Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi gibi çeşitli köklü üniversiteler de bulunan birçok kurumda Tamamlayıcı Tıp Merkezleri açılıyor. Uygulanan yöntemler arasında hipnoz tedavisi, sülük ve hacamat gibi uygulamalar bulunuyor. Bu uygulamaların doğrudan devlet eliyle yaygınlaştırılması beraberinde tıp biliminde kanıtlanmamış yöntemlerin meşrulaşmasını getiriyor.7
Ne yazık ki durum sadece bundan ibaret değil. Sağlık merkezlerinde bu uygulamaların yaygınlaşması bir yana, herkesin kolaylıkla erişebileceği hacamat ve sülük gibi yöntemlerin kursları da var. Bu kurslara katılan kişilerin devamında bu uygulamaları rahatlıkla yapabilmesi ve herhangi bir denetimin bulunmamasıyla toplum sağlığı yok sayılıyor. Tıp bilimi konusunda bilgisi bulunmayan kişilerin bu tarz uygulamalarda rol alması, çeşitli enfeksiyonların yayılmasına, hatta ileri durumlarda organ kayıplarına varan riskleri beraberinde getiriyor.
Daha da önemlisi, “alternatif” tıp yöntemlerini bilimsellikten uzak olması sebebiyle doğası gereği denetlenebilir uygulamalar olmaması. Spesifik bir yöntemi bulunmayan bu uygulamalarda kullanılan aletlerin sterilliği, uygulamayı yapan kişinin bilgisi ve becerisi gibi konularda bilgi edinmek mümkün değil. Üstelik bu uygulamaların meşruiyet kazanması; merdiven altı yerlerde yapılan güvensiz uygulamaların artışına, bulaşıcı hastalıkların yayılmasına ve toplumun uygun olmayan “tedavi” seçeneklerine yönlendirilmesine ayna tutuyor.8
Özel hastaneler de işin içinde
Devlet hastaneleri günden güne vasıfsızlaştırılırken, parası yeten yurttaşlar çareyi özel hastaneye gitmekte buluyor. Sayıları her geçen artan ve düzgün denetlenmeyen özel hastanelerden bir kısmı geçtiğimiz aylarda Yenidoğan Çetesi skandalıyla gündeme gelmişti. SGK’dan ödenek almak için yüzlerce bebek gereksiz yere yoğun bakımda tutulmuş, bir kısım bebek ise bu katiller yüzünden hayatını kaybetmişti.9 Bu skandal buz dağının yalnızca görünen kısmıydı. Özel hastanelerin yönetiminde de ülkede olduğu gibi sermayedarlar ve tarikatlar kol kolaydı.
İstanbul’da yer alan Özel Emsey Hospital ismiyle bilinen özel hastane, doğrudan Menzil Tarikatı tarafından işletiliyor. Sağlık Bakanlığının “Sağlık Turizmi Yetki Belgesi” verdiği ilk hastane olarak gündeme gelen bu hastane hakkında ise kamuoyu tepkisine rağmen bir açıklama yapılmadı. Daha önce bu belgeye başvuran kurumlar olmasına rağmen ilk belgeyi alan hastanenin onlar olması rastlantı değil gibi duruyor. Hastanenin içinde tarikat şeyhine özel lüks oda bulunması ise siyasi iktidarın tarikatların hastane açmasını doğrudan desteklediğinin en büyük kanıtı niteliğinde.10
Aşı karşıtlığı günden güne artıyor
Bilimselliğin ve laikliğin tıp eğitiminden uzaklaştırılması önemli halk sağlığı sorunlarına yol açıyor. Bunlardan en önemlisi de aşı karşıtlığında görülen artış.11 Aşılar hastalıkların görülme sıklığını azaltan, hastalıkla karşılaşma durumunda tedaviyi kolaylaştıran koruyucu uygulamalardan. Bir aşının güvenliği pek çok yöntemle test edilirken, güvenilir olmadıklarından söz edilemez. Fakat bilimsellikten bu kadar uzak bir bakış açısının egemen hale gelmesinin en doğal sonucu bilimsel uygulamaların terk edilmeye başlanması olarak karşımıza çıkıyor.
Laikliğin tasfiyesi bilimsel gelişmelerinin önüne geçmekte ve halk sağlığını doğrudan doğruya tehdit etmektedir. Bilimsel ve laik eğitim veren bir akademi olmadığında bilim düşmanı, ilerleme karşıtı ve gerici düşünceler kendine daha fazla yer buluyor.
Notlar:
- https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/camide-mezuniyet-programi-tip-mezuniyetinde-vaazli-toren-2412933 ↩︎
- https://www.evrensel.net/haber/559326/istanbul-universitesi-mezuniyet-programina-dua-ekledi ↩︎
- https://haber.sol.org.tr/haber/hekimlik-andi-sansurleniyor-toplumsal-duzen-ve-mevcut-siyasi-iktidarin-gerici-konumuyla ↩︎
- https://www.birgun.net/haber/tarikat-universitesi-ne-fren-59337 ↩︎
- https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/saglik-bilimleri-universitesi-toplumsal-cinsiyet-esitligi-dersi-icerigiyle-ilgili-inceleme-ve-sorusturma-baslatti/2189308 ↩︎
- https://anlatilaninotesi.com.tr/20170723/marmara-universitesi-tip-fakultesi-evrim-yasagi-1029396089.html ↩︎
- https://haber.sol.org.tr/toplum/menzil-tarikatinin-bakanligindan-suluk-hastanesine-onay-210239 ↩︎
- https://ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=e580281c-b246-11e7-a666-27f55ae25e31&1534-D83A_1933715A=626323ae12e6457b2682efb750f5f8058cf99878 ↩︎
- https://www.bbc.com/turkce/articles/cly2zl5w9eeo ↩︎
- https://www.birgun.net/haber/saglik-turizmine-menzil-in-hastanesiyle-baslamislar-310908 ↩︎
- https://www.bbc.com/turkce/articles/cx2xppjg9j0o ↩︎