Türkiye, Avrupa’da üniversite mezunlarının işsizlik oranının genel işsizliği aştığı tek ülke konumunda. Artan yoksulluk, kadınların işgücü dışında bırakılması ve gençlerin gelecek umudunu yitirmesi, işsizliği yalnızca ekonomik değil, derin bir toplumsal krize dönüştürüyor.
Ekin Gözek
Geçtiğimiz günlerde Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) yayımladığı verilere göre, Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında üniversite mezunu işsizlik oranının genel işsizlik oranını geçtiği tek ülke konumuna geldi. Eurostat’ın 2024 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği ülkelerinde üniversite mezunlarının işsizlik oranı genellikle genel işsizliğin altında seyrederken, Türkiye bu eğilimi tersine çeviren tek ülke oldu. Türkiye’de üniversite mezunlarının işsizlik oranı, genel işsizlik oranından yaklaşık 0,4 puan daha yüksek. Ayrıca, 2004–2024 yılları arasında Türkiye, 12 kez üniversite mezunu işsizliğinin genel işsizliği aştığı tek ülke olarak kayıtlara geçti.1
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2025 Haziran ayında 15 yaş ve üzeri işsiz sayısı 3 milyon 47 bin olarak açıklandı. Erkeklerde işsizlik oranı %7,1, kadınlarda ise %11,4 olarak tahmin ediliyor. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı ise genel olarak %48,9; erkeklerde %66,2, kadınlarda ise %31,9 olarak kaydedildi.2
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) Temmuz 2025’te yayımladığı “İşsizlik Görünümü Raporu” tabloyu daha da çarpıcı kılıyor. Rapora göre, geniş tanımlı işsizlik oranı pandemi dönemini aşarak %32,9’a yükseldi. Bu kapsamda geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyon 383 bin, dar tanımlı işsiz sayısı ise 3 milyon 47 bin olarak belirlendi. Özellikle kadın işsizliği dikkat çekici boyutlara ulaştı. DİSK verilerine göre kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı %40’ın üzerine çıkarak erkeklere kıyasla 14 puan daha yüksek gerçekleşti.3
Bu veriler, Türkiye’de işsizlik sorununun yalnızca üniversite mezunları arasında değil, genel olarak tüm toplumsal kesimlerde derinleştiğini ve özellikle kadınlar açısından daha da ağırlaştığını ortaya koyuyor.
Türkiye’de yoksulluğun ve işsizliğin bilançosu
Türkiye’de işsizlik verileri kadar bir olumsuz tablo da açlık ve yoksulluk sınırında görülüyor. Bu yılın temmuz ayı açlık sınırı 26 bin 413 TL iken yoksulluk sınırı 86 bin 36 TL olarak açıklandı.4 Asgari ücret ise 22 bin 104 TL. DİSK araştırmalarına göre ise Türkiye’de her 100 çalışandan 83’ü asgari ücretle veya asgari ücrete komşu ücretlerle çalışıyor.5 Tüm bu sayısal değerlerin halkta karşılığı ise oldukça acı.
İntihar oranları hızla artıyor. Türkiye’de gerçekleşen intiharların çok önemli bir kısmı ise ekonomik sebeplere dayanıyor. 2021-2024 yılları arasında 1.301 kişinin geçim sıkıntısı nedeniyle intihar ettiği kayda geçildi. Genç işsizlikle doğru orantılı olarak genç intiharlarının büyük kısmı yine ekonomik kaynaklı umutsuzluğa dayanıyor. En çok intihar vakaları ise 26-35 yaş arasında dar gelirli veya işsiz kişilerde görülüyor.
İşsizlik fonu işverenlere yarıyor
14 Temmuz 2025’te İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklik, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle birlikte İşsizlik Sigortası Fonundan kullanılabilecek gelir oranı%30’dan %50’ye yükseltildi. Bu payın istihdam artırıcı ve istihdam koruyucu tedbirlerin yanında işgücü piyasasına yönelik hizmetlerin finansmanında kullanılması hedefleniyor. Ancak fondan kullanılacak olan yüzde ellilik pay işçi yararına kullanılmıyor. İŞKUR Mesleki Eğitim Kursları, İşbaşı Eğitim Programları, Toplum Yararına Programlar istihdamı koruyucu ve arttırıcı özelliklerinden çok işveren için düşük maliyetle bazen ücretsiz işçi çalıştırılmasına yarıyor. İşsizlik Sigortası Fonu’nun yalnızca %28’i işçiler için kullanılıyor. Uygulamada İşsizlik Fonu, patronlara destek fonu hâline gelmiş durumda.6
Neden Türkiye’de bu kadar işsiz var?
Kontrolsüz ve plansız nüfus artışı, eğitim kurumlarında yaşanan nitelik kaybı ve bu kurumların iş gücü ihtiyacı doğrultusunda eğitim vermiyor veya ihtiyaç olandan daha fazla kurumun açılıyor olması, ülke ekonomisinde yaşanan gerileme işsizliğin önemli sebeplerinden. Burada hatırlamak gereken önemli noktalar var. AKP iktidarının bir başarı olarak sunulan “her ile üniversite” projesi bugüne gelindiğinde ihtiyaçtan fazla, niteliksiz, altyapısız üniversiteler ve iş garantisi olmayan mezunlarla sonuçlandı. Üniversite mezun sayısı hızla artarken, istihdam olanakları aynı ölçüde artmadı. Nitelikli iş sahalarının yetersizliği, üretim ve sanayiye yönelik yatırımların azalması, hizmet sektörüne aşırı bağımlı bir istihdam yapısı ortaya çıkardı. Eğitim ve işgücü arasındaki bu uyumsuzluk, mezunlar arasında umutsuzluğu artırarak genç işsizliği kronikleştirdiği gibi genç intiharların sayısında da önemli bir artışa sebep oldu.
Türkiye’de ayrıca kadınların iş gücüne katılım oranının düşüklüğü ve cinsiyet temelli eşitsizlikler işsizliği daha da derinleştiriyor. TÜİK verilerine göre, kadınların istihdam oranı %31,9 iken erkeklerde bu oran %66,2. DİSK’in raporunda da belirtildiği gibi, kadınlarda geniş tanımlı işsizlik %40’ı aşarak erkeklere göre yaklaşık 14 puan daha yüksek gerçekleşti.
Ekonomideki durgunluk, yüksek enflasyon ve gelir adaletsizliği işsizlik sorununu daha da ağırlaştırıyor. Üretimden uzaklaşan ekonomi, tüketim ve borçlanma üzerinden dönerken yeni iş alanlarının oluşması yavaşladı. Asgari ücretin açlık sınırının bile altında kalması, çalışan kesimin de yoksulluk girdabına sürüklenmesine yol açtı.
Genç işsizliğinin yarattığı umutsuz tablo gençlerin ülkelerini terk etmesi ve umudu farklı ülkelerde aramasına sebep oldu.
Tüm bu tablo, Türkiye’de işsizlik sorununu yalnızca ekonomik bir veri olmaktan çıkarıp toplumsal bir krize dönüştürüyor. Üniversite mezunlarının iş bulamaması, kadınların işgücüne dahil olamaması ve gençlerin umutsuzlukla mücadele etmek zorunda kalması, işsizliği psikolojik ve toplumsal boyutlarıyla birlikte ele almayı zorunlu kılıyor.
Notlar:
- https://tr.euronews.com/business/2025/07/27/turkiye-universite-mezunlarinin-issizliginin-genel-orani-astigi-tek-avrupa-ulkesi ↩︎
- TÜİK Kurumsal ↩︎
- Geniş tanımlı işsizlikte yeni rekor: 13,4 milyon! – DİSK-AR, DİSK Araştırma Merkezi ↩︎
- TÜRK-İŞ TEMMUZ 2025 AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI – TÜRK-İŞ – Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu ↩︎
- https://www.bloomberght.com/turkiye-de-asgari-ucret-komsulugu-ne-kadar-yaygin-3737305 ↩︎
- İşsizlik Sigortası Fonu işverenler için değil, işçiler için kullanılmalıdır! – DİSK ↩︎