Tarım Kredi Kooperatifleri artık ne üreticiyi ne halkı ne de kamu yararını gözeten bir yapı. Kurumun içi yandaşlarla doldurulmuş, kaynakları ise bir avuç sermayedara peşkeş çekiliyor.
Ekin Gözek
Yüksek faiz uygulaması ve tefeciliğe karşı Osmanlı döneminde Mithat Paşa tarafından kurulan Memleket Sandıkları kooperatifçiliğin ilk adımlarının atılmasını sağlamış ve aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatifin zeminini oluşturmuştu. Daha sonra ismi değişerek Ziraat Bankasına dönüştü. Tarım Kredi Kooperatifi ise 1976’da Merkezi Birliğinin oluşmasına kadar Ziraat Bankası bünyesinde faaliyet gösteriyordu. Üreticiler arasında yardımlaşma ve dayanışma esasına göre işletilen sistem, bugün gelinen noktada “yardımlaşma” ilkesinden uzaklaşarak yolsuzluk, usulsüzlük ve çıkar ilişkileriyle anılan bir yapıya dönüşmüş durumda.
2025 yılı başında zimmete geçirilen milyonlarca lira nedeniyle büyük zarara uğrayan, yılın devamında da mal beyanında bulunmamak için yasaları yok sayan Tarım Kredi Kooperatifleri yeniden yolsuzluklarla gündeme geldi. Kuruluş amacından saparak işlevsizleşen bu kurumun bugün karşı karşıya kaldığı yolsuzluklar, geçmişi ve yönetim kurulundaki AKP bağlantılarıyla birlikte düşünüldüğünde şaşırtıcı değil.
Son dönemde Tarım Kredi Marketlerinde yapılan tabela değişikliği de dikkat çekmişti. Mağaza tabelalarında yer alan “Tarım Kredi” ifadesi kaldırılarak yalnızca “KOOP” ibaresi kullanılmaya başlandı. Bu değişikliğin gerekçesi, İskenderpaşa cemaatine yakınlığıyla bilinen Server Vakfı’nda konuşan Genel Müdür Hüseyin Aydın tarafından şöyle açıklanmıştı: “Marketi halka arz edeceğiz. Halka arz etmek bir oto finansman yöntemidir. Faizle para almamak için.”1 Sermaye piyasasına açılarak kooperatifin ticari bir şirket mantığıyla yönetileceğinin ilan edilmesi, kuruluş amacının tamamen terk edildiğini göstermişti.
Yıllardır zarar eden Tarım Kredi Marketler zinciri, tabela değişikliği için yaklaşık 500 milyon TL harcadı.2 Halka uygun fiyatla ürün sunması amacıyla yola çıkan bu yapı artık zarar üstüne zarar ediyor. Çiftçinin emeği ise bu yağma düzeninde sermaye çevrelerine peşkeş çekiliyor.
Usulsüzlükler zinciri
Ocak 2025’te ortaya çıkan bir skandalda, Tarım Kredi Pazarlama ve Marketçilik A.Ş’nin 5.5 milyon TL zarar ettiği belirlendi. Bu zararın nedeni, muhasebe personeli G.B.’nin hiç mal alınmadığı hâlde sistem üzerinde varmış gibi göstererek bazı şirketlere para aktarmasıydı. Operasyon kapsamında 7 kişi gözaltına alındı; yapılan ödemelerden komisyon alındığı, kalan paranın ise G.B. ve eşine aktarıldığı ortaya çıkarıldı.3
Nisan 2025’e gelindiğinde, Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın 3828 sayılı yasa gereği vermesi gereken mal beyanından, kendi hazırlattığı bir genelge ile kaçındığı anlaşıldı. Bu açık yasa ihlalinin ardından konu Meclis’e taşındı ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı hakkında soru önergesi verildi.4
Kozan’ın istifası
2024 Temmuz’unda ise yine kamu kaynaklarının çalındığı bir başka olay yaşandı. Naylon faturalarla 9 milyon TL’lik vurgun yapıldığı tespit edildi. Depo çalışanı tarafından, ödeme yapılmasına rağmen depoya hiç ürün girmediği fark edildi. Muhasebe Müdürü Adem Gülcan sessiz sedasız görevini bırakırken, gözler onun yerine geçen muhasebe şefi Gökhan Bayki’ye çevrildi. Bayki’nin, Tarım Kredi Market Genel Müdürü Orhan Kozan’ın “gözdesi” olduğu biliniyordu.5
Ağustos 2024’te ise Kozan görevinden istifa etti. İstifaya giden süreçte, Genel Müdür Aydın’la yaşanan tartışma dikkat çekiciydi. Aydın, Kozan’ın yolsuzluklarına dair konuşunca ikilinin arası açıldı. Ancak Kozan istifa ettikten sonra, söz konusu yolsuzluklardan bir daha bahseden olmadı. Bu suskunluk, kurumdaki denetimsizlik ve çıkar çatışmalarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Gelen gideni aratmıyor
Yolsuzluk skandalları sadece son iki yıla özgü değil. 2018’de Adana’da Tarım Kredi Müdürü Gürkan Bahar ve yardımcısı İlhan Yalçın zimmete para geçirmek suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yerlerine atanan Sami G. ise seleflerinin kurduğu düzeni sürdürerek hayali satışlara devam etti. Sahte çiftçi kayıtlarıyla hem akrabalarını sisteme soktu, hem de hayali satışlarla yeni yolsuzluklara imza attı. “Bu kişi polis, bize yardımcı olacak” diyerek akrabalarının kaydını yapan Sami G., kooperatifin nasıl bir çürümüşlük içinde olduğunu daha o günlerden açıkça göstermişti.6
Sera A.Ş neye hizmet ediyor?
2019’da başlatılan ve jeotermal bölgelerde sera kurulumu ile gıda fiyatlarını dengeleme iddiasıyla Tarım Kredi bünyesinde kurulan Sera A.Ş, zamanla milyonlarca liralık zarara neden olan bir yapıya dönüştü. Çiftçilerden alınan ürünler, hiçbir teminat alınmadan yandaş şirketlere satıldı; 25-30 milyon TL tahsil edilemedi.7
Yönetim Kurulu üyesi İlyas Kılıç hakkında dava açıldı. Kılıç’ın ise “beni kurtarmazsanız sizi de yakarım” diyerek yöneticileri tehdit ettiği iddia edildi. Ne tesadüftür ki, bu tehdit iddialarından sonra yönetim kurulunda yargılanmamasına yönelik bir karar alındı. Kararda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı temsilen toplantıya katılanların da imzası bulunuyordu. Bu kararla birlikte Kılıç, hem yargıdan kurtuldu hem de Tarım Kredi bünyesinde pazarlama dairesi başkanı olarak görevine devam etti. Tehditlerin “iddia” olmaktan çıkıp karşılıklı çıkar korumalığına dönüştüğü çok açık.
Çiftçiye değil yandaşa destek
Tüm bu gelişmelerle birlikte, çiftçiden alınıp üretime destek sağlanarak halka ucuz ürün sunmak amacıyla işletilen yapının fiyat etiketleri oldukça çarpıcı. Diğer zincir marketlerle kıyaslandığında, birçok üründe daha pahalı olduğu görülüyor. Zarar eden bir kurumun her ay yeni şubeler açması, tabela değişikliği için yüz milyonlar harcaması, yöneticilerin yolsuzluk yarışına girip görev değişiklikleriyle bu skandalları unutturmaya çalışması; Tarım Kredi Kooperatifinin nasıl bir yağma düzenine dönüştüğünü açıkça ortaya koyuyor.
Tarım Kredi Kooperatiflerine aktarılan bu sermayenin çiftçilerden, emekçilerden çalındığı ortada. Yönetim kurulu üyeleri zimmetlerine milyonlar geçirirken, haklarında açılan davalar tehditlerle kapatılıyor. Çiftçiye destek vermeyen bu yapı, hayali satışlar ve naylon faturalarla milyonlarca lirayı yandaş şirketlere aktarıyor. 2005 yılında kanunda yapılan değişiklikle resmen “özerklik” kazanan Tarım Kredi Kooperatifleri, bugün AKP’nin kurduğu yolsuzluk ağlarının bir parçası hâline gelmiş durumda.
Notlar:
- https://www.tarimdanhaber.com/tarim-kredi-marketler-halka-arz-edilecek-tabela-degisiminin-nedeni-buymus ↩︎
- https://www.tarimdanhaber.com/tarim-kredi-marketlerde-koop-logolu-yeni-tabela ↩︎
- https://t24.com.tr/haber/tarim-kredi-de-5-5-milyonluk-vurgun,1208410 ↩︎
- https://www.evrensel.net/haber/557585/tarim-kredi-kooperatiflerinde-yolsuzluk-iddiasi-ciftcilerin-sirtina-yolsuzluk-yuklenemez ↩︎
- https://www.haberburdur.com/9-milyon-lira-vurgun-tarim-kredi-marketler-de-iddialar-akillara-durgunluk-verdi ↩︎
- https://bizimtv.com.tr/guncel/eski-muduru-de-yolsuzluktan-tutuklanmisti-adanada-tarim-kredi-kooperatifinde-yolsu-24185h ↩︎
- https://www.tarimdanhaber.com/beni-kurtarmazsaniz-sizi-de-yakarim-ciftci-kurulusunda-yolsuzluklarin-ustu-boyle-ortuluyor ↩︎