Salı, Haziran 17, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Aydınlık yarınlarımızın provası: 15-16 Haziran Direnişi

ideo ideo
15 Haziran 2025
Türkiye
Aydınlık yarınlarımızın provası: 15-16 Haziran Direnişi

Türkiye tarihinin en büyük kitlesel işçi ayaklanmalarından birinin üzerinden 55 yıl geçti. İstanbul ve Kocaeli’de, 15-16 Haziran 1970 tarihlerinde iki gün boyunca işçiler konuştu, kalan herkes sustu. Bugün, ülkenin dört bir yanında işçiler direnişteyken, Türkiye emek tarihinin bu önemli deneyimini ayrıntılı biçimde incelemek büyük önem taşıyor.

Oğuzhan Aygen

27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinin ardından yürürlüğe giren 1961 Anayasası, toplumun birçok kesimiyle birlikte işçi sınıfını da harekete geçirdi. 27 Mayıs öncesinde Amerikan tipi “partiler üstü” sendikacılık anlayışıyla kurulmuş olan Türk-İş’in dışında bir sendikal örgütlenme yoktu ve işçilerin grev hakkı bulunmuyordu. 1961 Anayasası ile grev hakkı tanındı.1 Ardından 1963 yılında Grev ve Toplu Sözleşme Kanunu çıkarıldı. Ancak işçilere grev hakkı tanınırken, aynı zamanda patronlara da lokavt hakkı verilmişti.

Bu dönemde işçi sınıfı siyasete ve toplumsal yaşama daha doğrudan katılmaya başladı. 1961’deki Saraçhane mitingi, bazı sendikacıların Türkiye İşçi Partisi’ni kurması, Türk-İş içindeki “Yön” dergisi çevresiyle birlikte Çalışanlar Partisi kurma girişimi ve 1963’teki Kavel grevi işçilerin yükselen mücadele hattının önemli adımlarıydı. 1967 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kuruldu. Bu, işçilerin artık “partiler üstü” anlayışı terk ettiğini ve sendikal mücadelede solun etkisini arttırdığını gösteriyordu.

1968 yılına gelindiğinde üniversitelerdeki devrimci gençlik hareketi büyüyerek yaygınlaştı. Başta eğitim reformu talebiyle başlayan hareket, zamanla anti-emperyalist bir karakter kazandı. Okullar ve fakülteler işgal edildi, dersler boykot edildi. Ancak yalnızca gençlik değil, işçiler ve köylüler de ayağa kalktı. Fabrika işgalleri ve grevler artarken, yoksul köylüler de toprak ağalarının topraklarını işgal etti. Gençlik, bu mücadelelerde işçilerin ve köylülerin yanında yer aldı. Bu dönemde Derby, Singer, Demir Döküm, Sungurlar, Kazan, Altınel Pres, Kavel Kablo ve Emayetaş gibi fabrikalarda işçiler fabrikayı işgal etti.2

Büyüyen sol sendikacılık

Bu süreçte, sol tandanslı bir sendika konfederasyonu olan DİSK’in üye sayısı da hızla artmaya başladı; DİSK, pek çok iş yerinde giderek örgütleniyordu. Bu durum, o sırada görev başında olan Süleyman Demirel liderliğindeki hükümeti telaşlandırmaya başladı. 1970 yılı başından itibaren 274 sayılı Sendikalar ve 275 sayılı Grev, Lokavt ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda değişiklik çalışmalarına başlandı. Türk-İş yönetiminin de desteğini arkasına alan AP’nin tasarladığı değişiklik, sendikalara iş kolundaki toplam işçi sayısının üçte birini üye yapma zorunluluğu getiriyordu. 1317 sayılı bu tasarı, bu haliyle doğrudan DİSK’i boğmaya yönelikti; ayrıca işçilerin sendika seçme özgürlüğü de doğrudan ellerinden alınıyordu. AP’li Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk, açıkça “Yakında DİSK’in çanına ot tıkanacak.” demekten de çekinmiyordu.3

Tasarı, 3 Haziran 1970’te Meclis’e getirildi. 11 Haziran 1970’te de tasarı üzerinde Meclis’te görüşmelere başlandı. İsmet İnönü’lü, Bülent Ecevit’li CHP ve CHP’den kopmuş olan Turhan Feyzioğlu liderliğindeki Güven Partisi de tasarıyı destekliyordu. Ecevit, Türk-İş’in Erzurum’daki kongresinde yaptığı konuşmada tasarıyı desteklediğini belirtmişti. Millet Meclisi’nde görüşmeleri bir günde (12 Haziran 1970) tamamlanan öneri, 4 ret oyuna (ret oyu verenler: Rıza Kuas, Hilmi İşgüzar, Şeref Bakşık ve Suna Tural) karşılık 230 oyla kabul edildi. Kabul oyu veren sendikacı milletvekilleri arasında ise dört CHP’li milletvekili de (Burhanettin Asutay, Abdullah Baştürk, Emir Postacı ve Osman Soğukpınar) yer alıyordu. Millet Meclisi tarafından kabul edilen tasarı, 16 Haziran 1970 tarihinde Cumhuriyet Senatosu’nun gündemine geldi.4

DİSK harekete geçiyor

Bu tasarının Meclis’e gelmesinden itibaren DİSK, tasarının geçmesini önlemek amacıyla harekete geçti. 3 Haziran’da bir “Eylem Komitesi” kuruldu. 9 Haziran 1970’te de bir bildiri yayımlayan DİSK Yönetim Kurulu, “devrimci sendikaların çalışmalarını engellemeyi amaçlayan tasarılara karşı, Anayasa haklarının savunulmasına karar verildiğini” açıkladı. Fabrikalarda, iş yerlerinde “Anayasal Direniş Komiteleri” kuruldu; Başbakana ve Cumhurbaşkanına uyarı mektupları yazıldı; Ankara’da bir Uyarı Heyeti görüşmelere başladı; ancak bunlardan bir sonuç alınamadı. Kemal Türkler, 12 Haziran 1970’te bir basın toplantısı yaparak, “Kesin eylem biçimlerini saptamak üzere, DİSK Yönetim Kurulu’nu 12 Haziran günü, DİSK üyesi sendikaların yönetim kurullarını 13 Haziran günü, işyeri temsilcilerini de 14 Haziran günü toplantıya çağırdıklarını” duyurdu.

14 Haziran 1970 Pazar günü, İstanbul Merter’deki Lastik-İş’in binasında toplanan DİSK üyesi sendikaların işyeri temsilcileri durum değerlendirmesi yaptı. 700 civarında işçinin katıldığı toplantıda 29 kişi söz alarak görüşlerini ve eylem önerilerini dile getirdi. İşçiler, büyük bir kararlılık ve öfke içinde, bu Kanun’a karşı en sert tepkinin ortaya konulması gerektiğini ifade ettiler. İşçilerin yaptığı konuşmaların ardından DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler söz aldı:

“Bizler özgür işçiler olarak özgürlüğümüzü asla vermeyeceğimiz ve çıkarılmakta olan yasa Meclis’ten geri alınıncaya kadar şartelleri yarın sabahtan itibaren çekmeliyiz, direnmeye girmeliyiz teklif edildi. Bunun ismi genel grev midir? Direnme midir? Fiili grev midir? Fiili durum mudur? İşgal midir? Tasarılar geri alınıncaya kadar çalışmamak, onu ilgili olanlar düşünsünler, onlar için karar versinler.” Bu toplantıda yasa tasarısına karşı direnişe geçme kararı alındı.

Direniş başlıyor

15 Haziran 1970 Pazartesi günü, DİSK’in örgütlü olduğu pek çok iş yerinde üretim durdu, işçiler fabrikaları terk etmeye başladı ve İstanbul’un önemli merkezlerine yürüyüşe geçildi. Anadolu Yakası’nda başlayan yürüyüş, Kartal ilçesinden yürüyüşe katılan işçilerle birlikte Ankara Asfaltı (E-5 karayolu) boyunca ilerlerken, başka fabrikalardan da katılımlar oldu. Göztepe dolaylarında, Otosan Fabrikası işçileri ile DMO işçileri de yürüyüşe katıldı ve yürüyüş saat 17.00’ye kadar sürdü. Bir başka yürüyüş kolu ise Beykoz ve Paşabahçe’den Üsküdar’a doğru oluştu. 16 Haziran’da ise Gebze’den başlayan işçi yürüyüşü, Kartal’dan katılan işçilerle birleşerek Bağdat Caddesi üzerinden Kadıköy İskele Meydanına kadar ulaştı.

Avrupa Yakası’nda ise 15 Haziran 1970’te, Bakırköy–Topkapı–Sağmalcılar güzergâhında yürüyüş yapıldı. 16 Haziran’da da, kentin Topkapı dışındaki kesimlerinden gelen kollar birleşip Aksaray üzerinden önce Sultanahmet’e, oradan Cağaloğlu ve Eminönü’ne geldiler. Valilik, Haliç üzerinde yer alan o zamanki iki köprüyü de açtırarak eylemcilerin Beyoğlu tarafına geçmesini engelledi. Levent ve Beyoğlu’nda da küçük yürüyüş kolları oluşmuştu.5

İşçiler, Başbakan Süleyman Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in ortağı olduğu Haymak Fabrikasını işgal edince, Kartal-Maltepe’deki 2. Zırhlı Tugay’a ait birlikler fabrikayı kuşattı. Tuzla–Çayırova fabrikalarından çıkan işçiler de yolu keserek Gebze’ye doğru yürüyüşe geçti. Kocaeli’de ise İzmit bölgesindeki işçiler iki koldan İzmit’e yürüdü. 15 Haziran’da toplam 75 bin işçi direnişteydi.

16 Haziran günü gerçekleşen eylemler, 15 Haziran’a göre daha kalabalık ve kanlı geçti. Kimi verilere göre işçi sayısı 150 bini geçmişti ve Türk-İş yasanın arkasında olduğunu açıklasa da, eyleme katılan Türk-İş üyesi işçilerin sayısı da bir hayli fazlaydı. Anadolu Yakasında iki koldan yürüyüş yapılırken, Üsküdar yönüne yürüyen işçiler polis barikatının kurulması üzerine polisle çatıştı. Polisin silah kullanmasına karşın dağılmayan işçiler, barikatı aşarak yola devam etti. Katılımlar sürekli artarken, çok büyük bir işçi kitlesi Kartal’a girmeyi başardı. 

Bir diğer kol Şaşkınbakkal’a geldiğinde, buradaki polis barikatını aşarak yoluna devam etti. Fenerbahçe Stadyumu önünde kurulan barikatta ise işçilere ateş açıldı. Burada çıkan çatışmada çok sayıda işçi yaralandı. Kadıköy İskelesi civarında da polis, işçilere silahla ateş açtı. Açılan ateş nedeniyle hayatını kaybeden işçiler oldu.6 Yaşar Yıldırım (Mutlu Akü), Mustafa Bayram (Vinleks) ve Mehmet Gıdak (Cevizli Tekel) adlı üç işçi ile Yusuf Kahraman adlı bir toplum polisi ve Fenerbahçe İşkembecisi’nin sahibi Abdurrahman Bozkurt yaşamını yitirdi. 200 kişi yaralandı, yüzlerce kişi gözaltına alındı.7

16 Haziran saat 21.00’de Kocaeli ve İstanbul’da iki aylık sıkıyönetim ilan edildi. Direniş ancak askerin sahaya inmesiyle sona erdirilebildi. Ancak 17 Haziran günü, pek çok iş yerinde direniş; üretim yapmadan makinelerin başında oturma, üretimi düşürme ya da yavaşlatma biçiminde devam etti. 

Davalar, yasa iptalleri, işten çıkarmalar

16 Haziran akşamı sıkıyönetimin ilan edilmesini takiben, başta DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler olmak üzere, DİSK ve üye sendikaların yöneticileri ile eylemlere öncülük ettiği düşünülen işçiler gözaltına alınıp tutuklandı. Türkler üç ay tutuklu kaldı. Tutuklananlar, “halkı isyana teşvik etmek”, “mala zarar vermek” ve “toplantı ve gösteri yasasını ihlal etmek” gibi suçlamalarla yargılandılar. Toplam 260 kişi hakkında 69 ayrı dava açıldı. Bu davaların bir kısmı sıkıyönetim mahkemelerinde karara bağlanırken, bir kısmı da sıkıyönetimin kaldırılmasından sonra sivil mahkemelerde görülmeye devam etti. Sıkıyönetim döneminde 999 işçi ve 44 temsilci, ihbarsız ve tazminatsız olarak işten çıkarıldı; 131 işçi ve temsilci ise tutuklandı.8

1317 sayılı söz konusu kanun tasarısı, TİP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne iptal talebiyle götürüldü. Anayasa Mahkemesi, 8-9 Şubat 1972 tarihli ve Esas 1970/48, Karar 1972/3 sayılı kararıyla, yapılan düzenlemelerin bir bölümünü sendika özgürlüğüne aykırı bularak iptal etti. İptal kararı, 19 Ekim 1972 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. İşçilerin direnişi büyük bir kazanımla sonuçlanmıştı.9

15-16 Haziran’ın öğrettikleri

15-16 Haziran Direnişini “Türkiye’yi sarsan iki gün” olarak görenler vardır. Gerçekten de işçiler, bu iki gün boyunca İstanbul ve Kocaeli’de ipleri ellerine almış, hayatı durdurmuş; bu iki şehir fiilen işçilerin denetimi altına girmişti. Her ne kadar 1317 sayılı kanunun sendika özgürlüğünü kısıtlayıcı hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olsa da süreç, sıkıyönetimle, baskılarla ve tutuklamalarla sona ermiş; bir “devrim”e evrilememiştir. Bu noktada, direnişin kendiliğinden bir nitelik taşıması ve politik bir öncüsünün bulunmaması belirleyici bir rol oynamıştır. Aynı durum günümüzde de geçerliliğini korumaya devam ediyor. Emekçilerin iktidarını kuracak politik öznenin ihtiyacı hala güncel.

Notlar:

  1. https://www.anayasa.gov.tr/tr/mevzuat/onceki-anayasalar/1961-anayasasi/#:~:text=MADDE%2047.%2D%20%C4%B0%C5%9F%C3%A7iler%2C%20i%C5%9Fverenlerle,ve%20i%C5%9Fverenlerin%20haklar%C4%B1%20kanunla%20d%C3%BCzenlenir
    ↩︎
  2. Tuba Özhazinedar, Sebepleri ve Sonuçlarıyla 15/16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, Sayfa 135, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl: 2022 Cilt: 9 Sayı: 1 ↩︎
  3. Kamil Ateşoğulları, 15-16 Haziran İki Uzun Gün Ve Bir Uzun Yürüyüş, Sayfa 3, Birleşik Metal İş Yayınları ↩︎
  4. DİSK Tarihi Cilt 1, Sayfa 384, 385 ↩︎
  5. https://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi174/d174_41.pdf ↩︎
  6. https://bianet.org/haber/15-16-haziran-direnisi-51-yilinda-245657 ↩︎
  7. DİSK Tarihi Cilt 1, Sayfa 397 ↩︎
  8. DİSK Tarihi Cilt 1, Sayfa 398, 400 ↩︎
  9. DİSK Tarihi Cilt 1, Sayfa 400 ↩︎
ideo

ideo

Diğer içerikler

Plajlar var, halk yok: Sahillerde sermayenin rüzgarı esiyor
Türkiye

Plajlar var, halk yok: Sahillerde sermayenin rüzgarı esiyor

ideo
15 Haziran 2025
Büyüyen kumar sektörü neyin habercisi?
Türkiye

Büyüyen kumar sektörü neyin habercisi?

ideo
13 Haziran 2025
Menzil’de paylaşılamayan miras: Son durum ne?
Türkiye

Menzil’de paylaşılamayan miras: Son durum ne?

ideo
13 Haziran 2025
İzmir grevini örgütleyen DİSK-Genel iş Başkanı konuştu
Türkiye

İzmir grevini örgütleyen DİSK-Genel iş Başkanı konuştu

ideo
3 Haziran 2025
Türklerin ve Kürtlerin birliği
Gündem

Türklerin ve Kürtlerin birliği

Erçin Fırat
14 Haziran 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

Takipte kalın

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Söyleşi
  • Künye

© 2024 ideo