Perşembe, Ağustos 21, 2025
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
ideo
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
No Result
View All Result
ideo
No Result
View All Result

Gazze’de açlık, emperyalist dizayn ve işbirlikçi siyaset

Sine Gençaslan Sine Gençaslan
20 Ağustos 2025
Dünya
Gazze’de açlık, emperyalist dizayn ve işbirlikçi siyaset

Gazze uzunca bir süredir çağımızın en kapsamlı ve en acımasız kuşatmalarından birinin altında yaşamaya zorlanıyor. Ekim 2023’te başlatılan son saldırı dalgası, yalnızca askeri mevzileri değil, tüm bir halkın yaşam damarlarını hedef aldı. Gıda, su, ilaç… Hayatta kalmanın en temel kaynakları, direnişi kırmak ve halkı teslim almak amacıyla kasıtlı olarak ortadan birer birer kaldırılıyor.

Gazze’nin açlığa mahkûm edilmesi, askeri yıkımla el ele yürütülen, halkın varlığını hedef alan bir siyaset olarak uygulanıyor. Bu siyaset, yalnızca son bir yılın değil, en az on beş yıldır adım adım örülen emperyalist kuşatma planının da ayrılmaz bir parçası. 2007’de Gazze’yi “düşman bölge” ilan eden İsrail, geçişleri ve mal girişini sert biçimde kısıtladı.1 Gazze halkı, o günden beri kontrollü bir yoksullaştırma politikasına maruz bırakılıyor.

Ekim 2023’ten itibaren ise bu plan, tam teşekküllü bir aç bırakma politikasına dönüştü; tarım alanlarından fırınlara, pazar yerlerinden su arıtma tesislerine kadar yaşamın bütün damarları bombalandı. Sınır kapılarında haftalarca bekletilen, çoğu zaman en çok ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılmasına izin verilmeyen konvoylar, bu kuşatmanın vahşi niteliğini gösteriyor.

Gazze’deki sağlık yetkilileri, gıdanın ne zaman, kime ve hangi koşullarda verileceği üzerinde kurulan denetimin, halkı aç bırakma stratejisinin ana unsuru olduğunu belirterek söz konusu politikanın niteliğini teşhir ediyor. İsrail cephesi, yardımların gecikmesini ya da engellenmesini “güvenlik kontrolü” bahanesiyle açıklarken, sahada durum değişmiyor: insanlar gıdaya, ilaca, temiz suya erişemiyor. 29 Şubat 2024’te gıda yardımı bekleyen kalabalığa açılan ateşte yüzlerce kişi öldü veya yaralandı. 1 Nisan’da World Central Kitchen konvoyuna düzenlenen saldırıda yedi yardım çalışanı hayatını kaybetti2.

Son aylarda gelen haberler, açlık politikasının sonuçlarını çıplak biçimde gösteriyor: yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı artıyor, hastaneler gıda eksikliğinden ölümleri engelleyemiyor. Türkiye siyasetinde ise iktidar, Filistin’le dayanışma iddiasını yüksek perdeden dile getirirken, pratikte bu tabloya uyum sağlayan bir pozisyon benimsedi.

2 Mayıs 2024’te duyurulan “İsrail’le ticareti durdurma” kararı, Gazze’ye insani yardım engelleri karşısında hiçbir diplomatik baskıya dönüşmedi. AKP sözcüleri, yardım konvoylarının vurulmasına ya da engellenmesine karşı sert bir tepki ortaya koymak yerine, meseleleri “uluslararası mekanizmaların sorumluluğu”na havale etti. Bu tutum, İsrail’in kuşatma siyasetine fiili onay anlamına geliyor.

Bu kuşatmayı, bölgedeki emperyalist planlardan ayrı düşünmek mümkün değil. Çünkü Gazze’nin açlığa mahkûm edilmesi, yalnızca Filistin halkını teslim almak için değil, Ortadoğu’nun bütünü üzerinde yeniden şekillendirilmiş bir güç dengesi kurmak için yürütülüyor. Irak’ın işgali, Suriye’nin parçalanması, İran’ın kuşatma altına alınması… Tüm bu adımlar, bölgenin direniş kapasitesini kırmak, siyasi haritayı emperyalist merkezlerin çıkarları doğrultusunda yeniden çizmek için atıldı.

Gazze ise bu zincirin en kritik halkalarından biri olarak yıllardır işgal altında. Filistin direnişinin hem sembolik hem stratejik merkezi olarak, yalnızca askeri değil, siyasi anlamda da bu planların önünde engel teşkil ediyor. Bu nedenle Gazze’ye yönelik her saldırı, aynı zamanda bölgenin tamamına yönelik bir emperyalist dizayn hareketidir. 14 Haziran 2025’te İsrail’in İran’a düzenlediği saldırı da bu stratejinin yeni aşamasıdır. Suriye’nin yıkımı, Filistin’in kuşatılması ve İran’ın hedefe konması; hepsi aynı zincirin farklı halkaları.

Bu süreçte Batı’dan gelen insani yardım açıklamaları, gerçeği gizleyen bir perde işlevi görüyor. Batılı devletler, yardım pozları verirken İsrail’le askeri iş birliğini sürdürüyor, silah satışlarını kesmiyor, ticari ilişkileri durdurmuyor. Bu ikiyüzlülük, yardım söylemini suç ortaklığını gizleyen bir vitrine dönüştürüyor. Birleşmiş Milletler gibi kurumlar ise, kâğıt üzerinde alınan kararların sahada hiçbir karşılığı olmadığını defalarca kanıtladı.

Güvenlik Konseyi’nde alınan her karar ABD vetosuyla boşa düşerken, Avrupa Birliği ülkeleri kınama mesajları yayınlayıp aynı anda İsrail’le ortak askeri tatbikat yapabiliyor. Bu yüzden Batı’dan medet ummak, siyasi gerçekliği görmezden gelmek anlamına geliyor. Gazze’de açlığı bitirmenin yolu, emperyalist kalkanın gölgesinde diplomatik pazarlıklar yapmak değil; bu kalkanı kıracak bölgesel bir direniş hattı örmekten geçiyor.

İkiyüzlülüğün “yerli ve milli” ayağı AKP iktidarı ise, söylem düzeyinde Filistin’in yanında konumlandığını iddia etse de, izlediği dış politika ve ekonomik ilişkiler bu iddiayı boşa çıkarıyor. Suriye’nin parçalanma sürecinde izlediği hat, bölgedeki direniş dengelerini zayıflattı; İsrail’le ticari ve diplomatik temaslar ise “ambargo” adı altında toplumsal tepkileri yatıştırmaya dönük göstermelik adımların ötesine geçmedi. 2010 Mavi Marmara katliamından sonra ilan edilen kısıtlamalar kısa sürede delindi; İsrail’e gönderilen mallara “Filistin” etiketi yapıştırılarak ambargo görüntüsü yaratıldı.

2 Mayıs 2024’te duyurulan “tüm ticaretin kesildiği” kararı da aynı çelişkiyi sürdürdü3. Filistin’e ihracat başlığı altında yapılan sevkiyatlardaki artış, bu akışın dolaylı yollardan devam ettiğini gösterdi. Haziran 2025’te Mersin Limanı’na yanaşan VELA isimli İsrail gemisinin savaş sanayisine yönelik ekipman taşıdığı iddiası ise hükümetin sessizliğiyle hafızalara kazındı. Üstelik Türkiye’deki NATO üsleri, yalnızca ABD’nin değil, İsrail’in de bölgesel güvenlik stratejisinin dolaylı bir parçası olarak işlev görüyor. Bu üsler var oldukça, Filistin’le dayanışma iddiası, kâğıt üzerinde kalan bir beyan olmaktan öteye gidemiyor.

Gazze’de açlık, yönetilemeyen bir kriz değil; yönetilen bir siyasettir. Bu siyaseti mümkün kılan zincirin halkaları da oldukça nettir: İsrail’in abluka ve aç bırakma politikası, emperyalist merkezlerin sağladığı askeri ve diplomatik kalkan, Batılı devletlerin “yardımsever” maskesiyle sürdürülen ikiyüzlü ilişkiler ve bölgede işbirlikçi hükümetlerin sağladığı fiili kolaylıklar. Zincirin tüm halkalarını kırmadan mücadele de kurtuluş da mümkün değil. Bu nedenle çözüm ne Batı’nın kınamalarında ne de sahte ambargolarda aranabilir. Gerçek çözüm, Gazze’nin kuşatmasını fiilen aşacak, İsrail’in savaş makinesini durduracak ve bölge halklarının kendi iradesiyle kuracağı anti-emperyalist bir çıkış ekseninde yatmaktadır. Başka da yol yoktur.


Notlar:

  1. International Committee of the Red Cross. (n.d.). Israel: Blockade of Gaza and the flotilla incident. ICRC Casebook. Retrieved August 15, 2025, from https://casebook.icrc.org/case-study/israel-blockade-gaza-and-flotilla-incident ↩︎
  2. Welle, D. (2024, April 2). İsrail saldırısında 7 yardım çalışanı hayatını kaybetti. dw.com. https://www.dw.com/tr/i%CC%87srail-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1nda-7-yard%C4%B1m-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fan%C4%B1-hayat%C4%B1n%C4%B1-kaybetti/a-68716116 ↩︎
  3. Ticaret Bakanlığı. (2024). İsrail ile ticaretin durdurulması süreci hakkında bilgi notu [PDF dosyası].TicaretBakanlığı.https://ticaret.gov.tr/data/675d31b813b8761ad0813b54/Ticaret%20Bakanl%C4%B1g%CC%86%C4%B1%20-%20%C4%B0srail%20ile%20Ticaretin%20Durudurulmas%C4%B1%20S%C3%BCreci%20Hakk%C4%B1nda%20Bilgi%20Notu.pdf ↩︎
Sine Gençaslan

Sine Gençaslan

Diğer içerikler

Milyar dolarlık sahte diploma sektörü: Dünya genelinden örnekler
Dünya

Milyar dolarlık sahte diploma sektörü: Dünya genelinden örnekler

ideo
7 Ağustos 2025
AB-ABD ticaret anlaşması Avrupa’yı zorluyor: Artan bağımlılık, yükselen yaşam maliyeti
Dünya

AB-ABD ticaret anlaşması Avrupa’yı zorluyor: Artan bağımlılık, yükselen yaşam maliyeti

ideo
31 Temmuz 2025
Maximilien Robespierre, zorbalara karşı “özgürlüğün diktatörlüğü”
Dünya

Maximilien Robespierre, zorbalara karşı “özgürlüğün diktatörlüğü”

ideo
29 Temmuz 2025
Küba devriminin ilk kıvılcımı 72 yıl önce bugün atıldı: Moncada Kışlası baskını
Dünya

Küba devriminin ilk kıvılcımı 72 yıl önce bugün atıldı: Moncada Kışlası baskını

ideo
10 Ağustos 2025
Tayland-Kamboçya sınırında tansiyon yükseldi: Yüzyıllık anlaşmazlık sıcak çatışmaya dönüştü
Dünya

Tayland-Kamboçya sınırında tansiyon yükseldi: Yüzyıllık anlaşmazlık sıcak çatışmaya dönüştü

ideo
25 Temmuz 2025
ideo

© 2024 ideo

  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yazı
  • Künye

© 2024 ideo